Mykonos Ege Denizi’nin tam ortasında sayılabilecek, granitten oluşmuş bir Yunan Adası, hatta Yunan Adaları’nın en ünlüsü. Yaklaşık 11.000 civarında bir nüfusu olmasına rağmen tatil sezonunda bu sayı 40.000 lere yaklaşıyor.
İnsanları Mykonos’a çeken nedir diye merak etmiş olabilirsiniz. Mykonos adını en çok plaj partileri ve sabahlara kadar süren gece hayatıyla duyurmuş. Her geçen gün daha çok ünleniyor. Yani buraya gelenlerin büyük bir kısmı eğlenmeye geliyor. Mykonos Adası elbetteki bundan ibaret değil.
Mykonos’ta görülecek yerler
Liman boyunca dolaşırken görülmesi gereken en önemli yapı Paraportiani Kilisesi. Bu yapı 15. yüzyıldan kalma bir Bizans mimarisi. Buradan güneye doğru devam ettiğinizde Mykonos’ta görülecek yerler listesinin başında zaten adaya yaklaşırken muhtemelen görmüş olacağınız yel değirmenleri var.
Diğer yapılar gibi yel değirmenleri de beyaz kireç boyalı. Yel değirmenleri önceleri adanın geçim kaynağı iken son yüzyılda sadece turistlerin ilgi odağı olmaktan başka bir işlevi kalmamış. Adanın gelir kaynağı şu anda sadece turizm. Yel değirmenlerini etrafı maalesef otopark olarak kullanılıyor, bu da çekeceğiniz fotoğrafları olumsuz etkiliyor. Ama yine de gün batımının izlenebileceği en keyifli noktalardan birisi.
Yel değirmenlerinden adanın içine doğru ilerlediğinizde bir kaç dakika sonra Ege Denizcilik Müzesini göreceksiniz. Burada Santorini Adası’ndaki yanardağın patlamasıyla yok olan Minos Uygarlığı’na ait eserleri, eski ve yeni gemi modellerini, eski haritaları vb. görebilirsiniz.
Yel değirmenlerinin alt kısmında Küçük Venedik diye adlandırılan alışveriş mekanlarının ve restorantların bulunduğu bölge yer alıyor. Gün batımında değirmenlerin orada olursanız Küçük Venedik bölgesinin güzel fotoğraflarını çekebilirsiniz. Gün batımı sonrası bu taş kaplı dar sokakları keşfetmek için uzun bir yürüyüş yapabilirsiniz. Sokaklarda taş, ahşap ve güzel çiçekler çok keyifli bir sentez oluşturmuş.
Mykonos kireç boyalı evleri, alışveriş için şirin mağazaları, kafe ve restoranlarıyla tüm bir gün boyunca dolaşabileceğiniz güzel dar sokaklara sahip. Arada bir göreceğiniz sanat galerilerini mutlaka ziyaret edin. Yine de yüksek sezonda gündüz sıcak nedeniyle, akşam ise kalabalık nedeniyle dolaşmak çok da keyifli olmayabilir.
Mykonos’ta kalacağınız süreye göre araba kiralayıp değişik plajlarda deniz keyfi yapabilirsiniz. Adanın iç tarafında yer alan Ano Mera Köyü’nü ziyaret edebilirsiniz. Burada bulunan Panagia Tourliani Manastırı önemli bir hac merkezi.
Mykonos Yunan Adaları içerisinde en güzel plajlara sahip olanlardan biri. Santorini’nin aksine oldukça fazla sayıda kumsal mevcut. Altın sarısı renginde kumlarla kaplı plajların bir kısmı gündüz bile yüksek sesli müzik ile bir parti alanına dönüşmüşken, bazıları sakin ve huzurlu atmosferi ile dinlendiriyor.
Paradise, Super Paradise, Platis Gialos ve Tourlon gibi bölgeler daha çok hareketi sevenler için. Buralarda eğlence mekanları ve su sporlarının bulunduğu plajlar mevcut, partiler daha çok buralarda yapılıyor. Houlakia, Kalo Livadi ve Ftelia bölgeleri ise daha çok ailece sakin ve huzurlu bir deniz tatili arayanlar için ideal. En büyük kumsala sahip Elia plajı ise adını çıplaklar kampı olarak duyurmuş, daha çok nudistlerin tercih ettiği bir bölge.
Mykonos Adasına nasıl gidilir?
Mykonos ufak bir ada olmasına rağmen adada bir havalimanı bulunuyor. Şanslısınız ki, yüksek sezon olan Haziran – Eylül ayları arasında İstanbul’dan Mykonos’a direkt uçak var. Atlas Global ve Borajet firmaları Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan direkt uçuyor. Gideceğiniz tarihte sefer yoksa yılın her mevsimi Aegean Airlines ile Atina aktarmalı olarak uçuş yapabilirsiniz.
Havalimanı merkeze çok yakın, herhangi bir taksi ile 5 dakika içerisinde merkeze gelebiliyorsunuz. Kalacağınız yer merkezden uzak ise otelden transfer istemeniz daha akıllıca olur.
Atina üzerinden feribotla ulaşım da mümkün. Pire Limanı ve Rafina Limanı’ndan birçok feribot firması Mykonos’a sefer düzenliyor. Fiyatları konforuna, hızına ve araçlı olup olmadığınıza göre değişiyor. Örneğin araçsız, yavaş olsun, az ödeyeyim derseniz 60 euro; bir kişi araçla beraber ve hızlı olsun derseniz fiyat 400 euronun üzerine çıkıyor. Bkz. http://www.directferries.com.tr
Mykonos’a ulaşmanın başka bir alternatifi de Çeşme’den başlayan Yunan Adaları turlarından katılmak. Bu turlar sizi Rodos, Santorini, Mikonos adalarını dolaştırıyor. Son zamanlarda bu turlarda oldukça ekonomik kampanyalar oluyor.
Mykonos’a ne zaman gidilir?
Mykonos’ta tatil yapmayı planlıyorsanız Mayıs ayının ortalarından Eylül ayının sonlarına kadar gidebilirsiniz. Sadece gezmek, görmek amacıyla gidiyorsanız Ocak, Şubat ve Mart ayları haricinde gitmenizi öneririm, bu aylarda yağmura yakalanma riskiniz var. Nem ise yılın her döneminde yüksek, %70 civarında.
Mykonos Adasında Nerede Kalınır?
Mykonos adasında her türden konaklama bulmak mümkün. Kalacak yer olarak pansiyon, otel, butik otel, ev ya da lüks bir villa bulabiliyorsunuz. Seçenekler oldukça fazla, bütçenize göre bir yer mutlaka vardır. Gerçekten eğlenmek istiyorsanız ve bunu ucuza getirmeye niyetliyseniz, kısa süre konaklama için Paradise Beach Camping en ideal yer. Hem plaja hem de adanın en büyük parti alanına bir dakika mesafede.
Mykonos için Vize Gerekli Mi?
2012 yılında Türkiye ve Yunanistan arasında bir anlaşma imzalandı, buna göre bazı adalara gitmek için Schengen vizesi gerekmiyor. Daha kolay alabileceğiniz farklı türde bir vize gerekiyor. Bu vizeyi genellikle Bodrum, Dikili, Foça, Marmaris, Fethiye, Ayvalık, Çeşme, Kuşadası ve Kaş bölgelerindeki seyahat acentelerinden alabiliyorsunuz. Bir kaç gün öncesinden almanızda fayda var. Fakat bu vize sadece Rodos, İstanköy, Meis, Sakız, Sisam ve Midilli adaları için kullanılabiliyor.
Mykonos Adası maalesef bu uygulamanın dışında. Tek başınıza giderken eğer yeşil pasaportunuz yoksa Schengen vizesi almak zorundasınız. Fakat gemi turlarından biri ile gelmişseniz yine de bir avantajınız var. Gemi turunu düzenleyen acente sizin için herşeyi tamamlıyor. Yunanistan ile yaptıkları anlaşmalar gereği gemiden ayrıldığınızda pasaportunuz gemide kalıyor ve dolayısıyla Yunanistan dışında başka bir Avrupa ülkesine girmeniz engelleniyor. Siz de gemiden verilen bir kimlik kartı ile adayı dolaşabiliyorsunuz. Bunun için gemi firmasına ödeyeceğiniz bir bedel var. 2016 Haziran ayında bu bedel kişi başı 50 Euro idi.