Kotor

28 Temmuz 2011 · Hakkı Ceylan

Kotor, daha doğru bir söylemle Kotorska, 2011 Balkanlar turunda uğradığımız en güzel yerlerden biriydi.  Karadağ’ın turistik yerlerinden biri olan Kotor’da dolaşmak, fazla turistik yerlerde dolaşmayı sevmeyen bizlere pek rahatsızlık vermedi. Belki de çok erken saatlerde orada olduğumuzdan fazla kalabalık olmaması bir etkendi. Kotor’un etrafı dik sıradağlarla çevrili ve çok güzel bir manzaraya sahip. Aslında Kotor Körfezi’nde başka bir kaç liman daha var; fakat bizim için en önemlisi aynı ismi taşıyan Kotor Limanı. Burası genellikle balıkçılık yapılan, tarihi ve turistik bir liman kenti. Bu liman Karadağ (Montenegro) sınırları içerisinde kalıyor. Karadağ’ın bir çok yeri gibi burası da yeşilden nasibini fazlasıyla almış.

Kotor-azgezmis.com

Dalmaçya kıyılarında çok değerli bir inci tanesi gibi saklanmış durumda. Saklanmış diyorum gerçekden de denizin, karanın içine girip adeta bir iç deniz oluşturduğu bölgenin tam kenarında bir yerde Kotor yer alıyor. Bu nedenle de deniz oldukça sakin ve yüzmeye elverişli. Önü deniz ile etrafı ise surlarla çevrili bu kale şehrin içine girdiğiniz andan itibaren kendinizi kesinlikle ama kesinlikle Ortaçağ’da buluyorsunuz. Herşey o kadar güzel korunmuş durumdaki başka türlü hissetmeniz mümkün değil.  Surlar şehrin etrafında 5 km lik bir alanı kaplıyor ve şehrin 3 giriş kapısı var. Bu güzel ortaçağ kenti bir çok uygarlık görmüş geçirmiş ama bugüne kadar aynı güzellikde kalmayı başarmış. Bulunduğu yerin özelliğinden dolayı dünyada eşsiz bir güzelliğe sahip Kotor. Dünya üzerinde doğal fiyord kenarına inşa edilmiş unik bir kale şehir. Yani aynı tarzda inşa edilmiş başka bir kale şehir yok. Kotor bu anlamda tek. Genelde kale şehirler yukarı kesimlere inşa edilir ki gelen düşman çok önceden fark edilebilsin. Ancak bu şehir tam Adriyatik Denizi kıyısında yer alıyor. Yapılırken buraya gemilerin kolayca yanaşması ve atların kolaylıkla dolaşması düşünülmüş.

Şehrin içine girdiğinizde dar sokaklar arasında kaybolmanız an meselesi. Bunun için görülecek bir kaç yer adı size referans noktası olabilir. Sveti Luka Kilisesi, Sveta Ana Kilisesi, Sveta Marija Kilisesi, Gospe od Zdravlja ve 17. yüzyıldan kalma Prens Sarayı ile 19. yüzyıldan kalma Napolyon Tiyatrosu en çok görmeniz gereken, kısa bir tarihi yerler listesi. Tüm yapılar kesme taşdan yapıldıkları için hangisi en güzel, karar vermek zor açıkcası, her biri bir diğerinden daha güzel. Kiliselerin çan kuleleri eski kovboy filmlerinde gördüğümüz cinsden. Kuleler kilisenin ön cephesine birleşik ve üst kısmı üçgen şeklinde sonlanıyor. Bu üçgenin sonlandığı noktada çanlar yer alıyor. Yaz aylarında Kotor’u ziyaret edebilirseniz 2001 yılından itibaren düzenlenmeye başlayan ve her yıl Ağustos ayının başına denk gelen karnavalı da görme şansınız olacaktır. Karnaval başka ülkelerden gelen dansçılarla tam bir renk çümbüşüne dönüşüyor. Meydan da başlayan gösteriler ara sokaklara doğru uzanıyor.

Kotor-www.azgezmis.com

Ortaçağ kale kent yerleşkesi olduğundan bahsettiğimiz Kotor, tarih boyunca fazlaca el değiştirmiş. Kimler gelmiş kimler geçmiş bu tarih sahnesinden şöyle bir göz atalım. Kotor’un adının ilk geçtiği kaynaklar M.Ö. 168 yıllarını işaret ediyor. Bu dönemde bir Roma kentiyken 1002 yıllarında Bulgaristan İmparatorluğu tarafından işgale uğrar ve şehirdeki bazı yapılar bu dönemde zarar görür.

İşgalden bir yıl sonra bu güzel şehir Sırplara verilir. 1420 ile 1797 yıları arasında adının Venedik Cumhuriyeti olarak geçtiğini görüyoruz ancak bu arada bir kaç yıllık kısa sürelerde Osmanlı İmparatorluğu kuralları ile de yönetilmiş. Habsburglar, İtalyanlar, Osmanlılar derken bugün son olarak Kotor Yugoslavya’nın bölünmesinden sonra Karadağ sınırları içinde yer alıyor. Gelecekte tekrar haritadaki sınırları değişir mi bilinmez. Burası 1979 yılından itibaren Unesco Dünya Mirası Listesi’nde bulunan Karadağ’a ait iki yerden biri, diğeri ise Durmitor Milli Parkı’ymış.

Kotor taş evlerden, dar sokaklardan, ahşap panjurlardan oluşan, herhangi bir köşeyi döndüğünüzde koca bir kiliseyle karşılaşabileceğiniz tarih kokan bir kent. Surlarla çevrili bu kentin daha içerisine girmeden, dışarıdan fotoğraf çekmeye başlıyorsunuz. Fotoğrafçıların saatlerce gezecebileceği bir mekan. Yorulduğunuzda birbirinden güzel kafelerden hangisini seçeceniğinizi bilemeyeksiniz. Burada yemek seçeneğiniz de zengin, en ucuzundan en pahalısına bir çok dünya mutfağından seçmeler bulacaksınız. Harcamalarınızı yaparken geçerli para birimi Euro olacağı için belki biraz pahalı gelebilir ama yine de Avrupa’da ki diğer ülkelere kıyasla çok pahalı değil. Yolunuz düşerse Kotor’u gezmek için mutlaka en az 3 saat ayırmalısınız derim.

Kotor-www.azgezmis.com

Eğer Balkanları komple turluyorsanız ve bir kaç kişiyseniz buraya gelmenin en iyi yolu araba kiralamak veya 65 km mesafedeki Podgorica havalimanına inip buraya ulaşabilirsiniz. Podgorica havalimanına çok sayıda uçak iniyor Türkiye’den Türk Hava Yolları ile direkt veya Tarom, JAT gibi havayolları ile aktarmalı olarak uçabilirsiniz. Kotor’da konaklamak isterseniz otel yerine ev kiralamanızı tavsiye ederim. Bir kaç kişi seyahat ediyorsanız her zaman evde çok daha ucuza kalabilirsiniz. Bunun için yubriv.com sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Araba kiralamak için ise dakriscompany.com sayfasına göz atarsanız günlük 40 Euro’ya araç göreceksiniz. 4 kişi olursanız günlük 10 Euro ödeyerek bir çok yere gitme imkanınız olacak. Kotor’dan ayrıca günü birlik gezi tekneleri ile geziler veya haftalık turlar da yapabileceğinizi belirteyim. Bunun için oraya gittiğinizde limandaki firmalar ile görüşebilirsiniz.

Kotor

Kotor, daha doğru bir söylemle Kotorska, 2011 Balkanlar turunda uğradığımız en güzel yerlerden biriydi.  Karadağ’ın turistik…

azgezmis.com

Yorumlar

  • Kotor bir masal diyarı. Geçmişten günümüze bırakılmış bir rüya şehri.Budva’da ise hawaii adasında yüzmeye doyamadık.3-4 euro ya adaya botla ulaşmanız mümkün.

  • Ben de 1 ay önce Kotor’daydım , kiraladığımız arabayla Makedonya’dan Dubrovnik’e geçerken keşfettik Kotor’u. Gerçekten görülmesi gereken eşsiz tarihi ve doğal güzellikleri var. Balkan Turu’nda kesinlikle es geçilmemesi gereken bir yer.

  • elinize sağlık zehra hanım çok güzel bir yazı olmuş.

  • Zehra Hanım geçen hafta Kotor’daydım bende. Resmen düşüncelerime tercüman olmuşsunuz, bayıldım Kotor ve Budva’ya.
    Taş evler, dar sokaklar, bir anda karşınıza çıkan büyük meydanlar.. Dolaşmaya doyamadım o minik minik sokaklar arasında..

    • Tuğba Hanım,
      Aslında orada bir gün geçirip, sabah gün doğumunu ve akşam gün batımını görmek gerek. Böylece biraz daha o atmosferi yaşamış oluyor insan.

  • Daha iki hafta önce Kotor’daydım…
    Mükemmel bir Ortaçağ şehri; son derece iyi korunmuş bir yerleşim birimi.
    Dağların, ormanların ve denizin arasında iyi bakılmış tarihî bir kent.
    Keşke bizim bütün ören yerlerimiz de böyle bakımlı, böyle iyi korunmuş olsa…
    Birkaç fotoğraf da benden olsun.
    http://www.flickr.com/photos/kemalriza/sets/72157627089154731/

Yorumunuz?