Santa Clara, Küba’nın kalbi burada atıyor

Küba’ya giden birçok insanın en çok uğramak istediği şehirlerden biri de herhalde Santa Clara’dır. Buraya Havana‘dan araba ile yaklaşık 3,5 ile 4 saat arasında ulaşmanız mümkün, sadece 275 km mesafede. Bu iki şehir arasındaki yol diğer yollara göre nispeten daha düzgün sayılır. Yol geniş, asfalt bir yol; ama her zaman olduğu gibi ana yolda önünüze bir inek veya bisikletli çıkabilir ya da yağmur sonrası oluşmuş koca bir çukura denk gelebilirsiniz. Santa Clara girişinde Che’ye ait bir çok tabela size nereye geldiğinizi hemen hatırlatıyor.

Şehrin merkezine giden yol üzerinde kocaman bir alana gelince burasının Che’nin mezarı olduğunu anlıyorsunuz zaten. Oldukça büyük bir mozalenin üzerinde Che’nin heykeli yer alıyor. Bunun alt kısmında ise Che müzesi ve silah arkadaşlarınında yer aldığı mezar odasını ziyaret edebilirsiniz. Müzede göreceğiniz Che’ye ait enjektörlerin çok da müzelik olduğunu söyleyemeyeceğim doğrusu çünkü Küba’da ki hastanelerde hala aynı tip enjektörler kullanılıyor. Müzenin hemen alt tarafında bir yerleşim yeri var.

Evlerin görüntüsünden oldukça fakir insanların burada oturduğu anlaşılıyor. Turist arabalarının anıt mezarın önüne yanaştığını gören çocuklar bir şeyler almak umudu ile hemen arabaların yanına geliyorlar. İlk beklentileri para elbette ama oyuncak, sabun veya toka verince bile çok mutlu olduklarını gördük.

Mezar ziyaretinden sonra eğer Trinidad‘a devam edeceksiniz burada bir gece konaklamanızı tavsiye ederim. Trinidad kadar güzel renkli evler yok belki ama; daha az turistik bir yer olduğu için son derece doğal bir yerleşim yeri olduğunu söyleyebilirim. Bunu en iyi kalacak yerin sınırlı sayıda olmasından anladım. Şehrin en çok görülecek yeri her zaman olduğu gibi tabiki eski şehir yerleşimi. Öncelikle eski vagonların yer aldığı tren garından başlamanızı tavsiye ederim. Vagonlar eski olmalarına rağmen hala gitmeye çalışıyorlar. Tren garının dış cephesi ise oldukça güzel.

İstasyonun yakınında bir açık hava müzesi var. Burada savaş yıllarında kullanılmış olan Armoured Treninin vagon parçalarını ve içlerinde yer alan fotoğrafları görebilirsiniz. Müzeye giriş 1 CUC. Ancak oldukça küçük ve beton bir alanda bir kaç vagon ve savaş zamanı kullanılmış olan bir kepçeden ibaret bir müze olduğunu bilmenizde yarar var.

Santa Clara’nın eski sokaklarına girerek bir çok fotoğraf çekebilirsiniz. Burası oldukça küçük bir şehir bir kaç sat içinde neredeyse tüm şehri gezip görebilirsiniz. Gezdiğiniz bu eski şehrin bazı sokakları trafiğe kapalı. Buralarda her türlü alışveriş mağazaları var. Kıyafetten satanlardan, nalburlara kadar. Her tür mağaza dedim ama Küba’ya özgü bir özellik olarak bu mağazaların içleri pek de dolu değil maalesef.

Sokaklar sizi eninde sonunda sonunda bir meydana çıkaracaklar. Vidal Meydanı sabahları kuş sesinden adeta inliyor diyebilirim. Meydanın dört bir yanında oldukça tarihi binalar göreceksiniz. Caridad Tiyatrosu, ki yapımı 1885, burada ilgi çeken binalardan bir tanesi.  Akşamları ise meydanın etrafındaki cafelerde Küba dansları ve müziklerinin her yana yayıldığını duyacaksınız. Vidal Park’da pazar günleri özellikle de akşam üstlerinde Kübalılar guayaberas denilen yöresel gömleklerini giyip gitarları ile parkın yolunu tutuyorlar. Pazar akşam üstüleri burada konser zamanı denk gelirseniz.

Gece dışarı çıkıp bir şeyler yemek isterseniz bir kaç güzel yer var. Zaten bütün yemek mekanları meydanın hemen arkasında uzanıp giden sokakların içinde yer alıyor. Seçim size ait. Çok lüks gördüğünüz bir yere hiç çekinmeden girebilirsiniz. Küba’nın en güzel yanı bu. Son derece lüks bile olsa fiyatlar çok farklı değil. Orta karar bir yerde yemek yiyip 5 lira veriyorsanız lüks bir yerde yediğinizde 6 veya 7 lira veriyorsunuz.

Yemek sonrasında eğlenmek isterseniz dışdan oldukça kötü görünen ve kapısının önünde karaoke yazan bir bar var. Adını hatırlamıyorum ama Santa Clara’da sorduğunuzda size mutlaka gösterecekelerdir. Bu barda geceleri dans gösterileri yapılıyor. Giriş için 3 dolar civarında bir para ödüyorsunuz.  Neredeyse tüm iş yerleri devlete ait olduğundan fiyatlar her yerde oldukça makul seviyelerde. Birşeyler içmek isterseniz fiyatı 1,5 CUC yani 1,5 USD civarında.

Santa Clara’da konaklamak isterseniz ve beklentileriniz çok yüksek değilse bizim gibi Casa Particular’da kalmanızı tavsiye ederim. Bu evlerin dış görünüşü ile iç görünüşü arasında bir hayli fark var. İçleri beklenilenden çok daha iyi durumda. Evleri işletenler içlerinde tadilat yapıyorlar. Her odanın içinde mutlaka banyo var. Güvenli mi derseniz evet. Çünkü isimleriniz ev sahibi tarafından kayıt ediliyor ve ertesi gün devlet görevlileri gelip kontrol ediyorlar.

Bu arada elinizde fotoğraf makinası ile çok dolaşırsanız bizim gibi dikkat çekebilirsiniz. Polisler bizim aracımızı kullanan şöförün evine giderek neden çok fazla fotoğraf çektiğimiz konusunda kendisini sorguladılar. Ülkede çok sayıda sivil polis var. Bir anlamda kendinizi güvende hissedebilirsiniz. Ama diğer yandan her an soyulmanız olası. Çünkü yankesiciler siz bir tarafa bakarken eşyalarını alıp gitmek için fırsat gözler durumdalar. Ya da size bankada bile eksik para üstü vermeyi deneyeceklerdir. Kısaca Küba’da gözünüz hep açık olacak. Her harcamanızı, her para üstünüzü mutlaka sayarak alacaksınız ve çantanıza sahip çıkacaksınız.