Jaipur, Pembe Şehir

Hindistan’ın Racasthan bölgesinde kalan Jaipur’un eski şehir bölümü oldukça etkileyici ve gözünüzün gördüğü herşey tamamen pembe. Zaten Jaipur‘un diğer adı da Pembe Şehir olarak biliniyor. Tek özelliği pembe olması değil tabiki, 1700’lerin başlarında inşa edilmiş olan şehir çok güzel bir şehircilik planına sahip. Dört bir yandan gelen yollar bir göbekte birleşiyor ve sonrasında yine dört bir yana uzanıp gidiyorlar.

Şehrin bir kaç noktadan girişi var, her girişte pembe kemerli zarif giriş kapıları hemen dikkat çekiyor. Bu kapılardan geçtiğinizde geniş caddeler ve sağlı sollu geniş kaldırımlar başlıyor. Kaldırımların kenarlarına sütunlar inşa edilmiş ve üstlerine sundurmalar yapılmış. Bu sayede insanların çok sıcakta veya yağmurda rahatça buralarda gezebilmesi amaçlanmış. Yapıldığı tarihte eminim daha sakin bir şehirdi; ancak bugün bu kaldırımlar hayli işlek ve kalabalık.

Yol kenarlarında hayat olanca hızıyla devam ediyor. Sokakta yiyecek satanlar, diş çekenler, berberler, terziler herşey ama herşey sokakta olup bitiyor. Sokakta yaşayanları da unutmamak lazım, orada yatıp, kalkıp, yiyip, içip kaldırımları evleri gibi kullananlar da var. Evsizler cadde üzerinde değiller bir sokak arkadalar. Ön sokaklar olduğu gibi alışverişe ayrılmış durumda. Bütün binaların alt katı dükkan bu dükkanların üst katları da yaşam mahali. Şehir planlanırken yaşayanların para kazanabilmesi için her evin altına bir dükkan yapılmış.

Eski şehirdeki tüm yapıların içinde en göz alıcı duranı Hawa Mahal elbette. Şehir sarayının hemen yan tarafında 1799 yılında inşa edilmiş yapıya saray rüzgarı deniyor. Burası sarayda yaşayan kadınlar için yapılmış bir bina. Petek gibi yapılmış olan pencerelerin gerisinden sokakta olup biteni rahatça gözleyebiliyorlarmış ama dışarıdan içerideki kadınları görmek pek olası değilmiş. Bunun nedeni renkli camlar ve petek yapı.

Bina bugün adeta bölgenin simgesi olmuş hepimiz mutlaka bir yerlerde fotoğrafını görmüşüzdür, mimarisi ve pembe rengi ile gerçekten göz alan bir yapı. Gelip geçen herkes önünde fotoğraf çektiriyor. Sanırım biz yapının fotoğrafını çekmekden kendimizi unuttuk her zamanki gibi.

Jaipur’da ilginizi çekecek bir başka mekan Jantar Mantar olabilir. Burası bazı bölümlerinin hala kullanıldığı oldukça eski bir gözlem evi. Jantar Mantar’ı ziyaret edip tek tek oradaki aletler hakkında bilgi almak ve işleyişi yakından görmek ilgi çekici. Ancak fotoğrafçıların 10 dakikadan fazla ilgisini çekmeyebilir. Kapının dışında fotoğraf çekmek için çok daha canlı bir hayat devam ediyor.

Alışveriş içinde sıra sıra renkli dükkanlar bayanları bekliyor. Bayanlar değişik bir deneyim için 6 metrelik kumaşdan oluşan sari alabilirler. Lütfen alırken pazarlık edin çünkü turiste bazen 3 kat fazla fiyat söyledikleri oluyor. Aldığınız yerde dikişsiz olarak nasıl sari yapacağınızı size uygulamalı göstereceklerdir. Bu bölgede çok fazla müslüman var onlarla karşılaşırsanız daha az kazıklanarak alışveriş yapma imkanınız olabilir.

Şehirle işiniz bitince Jaipur’un 11 km kadar dışında gerçekten görülmeye değer olan Amber Kalesi ve Sarayına mutlaka gitmelisiniz. Sarayın girişinde filler sizi içeri götürmek üzere bekliyorlar. Bunun ücretini aldığınız biletle ödüyorsunuz ancak fillerin sürücüleri sizden mutlak surette bahşiş bekliyorlar.

Bir de satıcılar var tabi siz file bindiğiniz anda yanınıza gelip her türlü hediyelik eşyayı satmaya çalışacaklar ve kendilerinin içeri giremediğini söyleyecekler. Bunun doğru olmadığını saraydan içeri girdiğinizde anlayacaksınız çünkü her yerdeler. Tutturabildikleri fiyata satıyorlar. Hiç ihtiyacımız yokken bir yatak örtüsü ve ahşap oymadan bir kaç minik heykel aldık.

Amber Sarayına en az 3 saat ayırmalısınız, hatta daha fazla bile olabilir. Fotoğraf çekmeden gezmek yaklaşık 1,5 saat alıyor kendinizi kaybedip fotoğraf çekmeye başladığınızda uzun koridorlar, dar geçitler, aynalı bina, yansımalar, dehlizler derken bu muhteşem yapının her yerine girip çıkmak istiyorsunuz. Saatler yetmez oluyor. Bazen girişte fil için çok uzun kuyruklar olabiliyor, sabah erken gitmekte fayda var. Günün ilk ışıkları ile kırmızı kum taşından inşa edilmiş yapı oldukça güzel ışık alıyor. İç kısımlara geldiğinizde ise kum taşı yerini müthiş bir mermer işçiliğine bırakıyor. Anlayacağınız içi ayrı dışı ayrı güzel bu yapının.