Konya’ya bağlı olup buraya yaklaşık 140 km olan bu ilçe Konya’dan ayrılıp il olmak istiyor. Orada gördüklerimden sonra il olmayı hak ettiğini rahatlıkla söyleyebilirim.
Bu ilçenin tanıtıma gönül vermiş fotoğraf sevdalısı Memduh Ekici iki yıldır Mayıs ayında fotoğrafçıları burada buluşturarak ilçenin daha iyi tanınması için katkıda bulunuyor. Bu etkinlik bundan sonra da her yıl yapılacak. Ereğli’de ne var derseniz, ilk aklıma gelen yine her yıl mayıs ayında yapılan şükür duası var. Bu dua yağmurun çok yağdığı dönemlerde şükür etmek için, yağmadığı dönemlerde de yağmur duası olarak yapılıyor. Yörenin köylüleri bir araya gelerek tepelik bir yerin hemen altında toplanıyorlar. Tepenin altında toplanma sebepleri ise yağmurun tepelerden aşağı inmesi. Yaklaşık 400 -500 kişi araçları ile gelip hemen orada ateş yakıp pilavları ısıtarak üzerine et kavurma koyuyorlar yanına birde ayran. Köylüler kimsenin pilav, et yemeden ayrılmasına izin vermiyor. Neredeyse herkes sizi çevirip karnınız açmı diye soruyor. Anadolu insanın muhteşem konukseverliği göz yaşartacak kadar etkileyici. Bu sahneyi gördüğümde bir kere daha böyle güzel insanların yaşağıdı bir ülkede yaşıyor olmaktan gurur duydum.
Ereğli ilçesine sınır olan Karapınar ilçesinde de ilginç obruklar mevcut. Obruklar karstik toprak tabakasının altından geçen yeraltı sularının toprağı birden içine çekmesiyle oluşan büyük çukurlar. Bazılarının içleri su ile dolu. Oldukça enteresan bir şekilde yuvarlak olarak çöküyorlar. Bunlardan bazıları Çıralı, Meyil ve Gölhöyük obrukları. Çıralı göl denen obruğun kenarlarında mağaralar var, içi su dolu ve bu suda balıklar var. Köylüler mağaralarda oldukça eski dönemlere ait yerleşim kalıntıları olduğunu anlattı. Bahar aylarında giderseniz ve fotoğraf çekmeyide seviyorsanız bu köylerde akşam olduğunda gün batımı ile birlikte koyun sürülerinin verdiği güzel silüet fotoğrafları çekebilirsiniz.
Tabiki sabah ve akşam yine komşu ilçe Karapınar’a gidip Meke fotoğrafı çekmeniz gerektiğini biliyorsunuz zaten. Meke gün doğumunda ve gün batımında çok güzel fotoğraflar veriyor. Baharda giderseniz, sabaha karşı Meke’nin içinde leylek sürülerinin güzel fotoğraflarını çekebilirsiniz. Gün doğumu ile birlikte leylekler Meke’nin üstünde uçmaya başlıyor.
Jeep kiralama yada bulma imkanınız varsa mutlaka vahşi atları görmek için Toros Dağlarına doğru gitmelisiniz. Bu yolculuk Ereğli’den yaklaşık iki saat sürüyor ama kesinlikle değer. Belkide hayatınız boyunca sadece bir kere görebileceğiniz vahşi atları doğanın tam içinde yakalama şansı bulacaksınız. Jeep zaman zaman kara saplanıp kalıyor, bazen suların içinden geçiyor kendinizi tam bir macera ortamının içinde buluyorsunuz. Tepelere ulaştığınızda vahşi atları bir arada göreceksiniz fakat sizin geldiğinizi fark ettiklerinde sürüdeki atlar aniden bir araya toplanıp olanca hızları ile koşmaya başlıyorlar. İşte görülmesi gereken an bu an. Dağların tepesindeki bu özgür koşuşlar, kişneme sesleri ve karların içine dalan atlar o kadar heyecan verici ki o anda hayatınızdaki herşey aklınızdan çıkıyor tek kilitlendiğiniz şey bu muhteşem özgürlük görüntüsü oluyor. Jeep ile giderken yolda bir çok değişik kuş türü dikkatinizi çekecek ve eğer gitme imkanınız olursa kuşları gözlemlemeyi de kaçırmayın. Fare büyüklüğünde yerli halkın Gelenği dediği bir küçük hayvan daha görceksiniz. Bunlar toprağın altından çıkıp iki ayakları üzerinde durarak etrafı süzüyorlar. Şu hep National Geographic’de gördüğümüz havyanı burada canlı olarak görmek oldukça hoş oluyor.
Ne yenir nerede kalınır kısmına gelince Fuat bey otelini (Tel : 0332 713 4435) tavsiye edebilirim. Küçük ve temiz bir otel kişi başı 45 tl. Meke’ye has oldukça lezzetli bir köfteyi denemenizi tavsiye ederim. Adı Meke Köftesi, bulgur ve çiğ et birlikte bir süre kıyılıyor daha sonra yassı yuvarlak bir şekil verilerek pişiriliyor. Bunu belki heryerde bulamayabilirsiniz biz özel olarak yapılmış olanını tatma fırsatı bulduk.
Yolunuz Ereğli’ye düşerse nerede kalınır, ne yenir neresi görülür sorularına yılın 365 gününde gönüllü olarak cevap verecek bir insan var oda, sevgili, Memduh Ekici. Kendisi telefonunu buraya yazmama izin verdi 0532 300 3183 bu numaradan ulaşıp kendisinden bilgi alabilirsiniz.
meral hanım; ereğli ,karapınar çevresine anadolu fotoğraf derneği olarak hizmet etmekten mutlu oluyoruz.konya merkezle ilgimiz yok.ereğliye gelirseniz derneğimiz ziraat bankasının yanındadır.muhabbetlerimizi sunuyorum.
merhaba inanilmaz guzel bir yer, ya ben gercekten dogaya hayran ve boyle bir dogada olmanin her saniye hayali icindeyim, hep bir gun insallah olucak diyorum ama daha arzularima kavusmadim, boyle yerlerin icinde bulunmak icin canimi veririm ama coook uzaklardayim, ulke disinda yasaklardayim biraz sairce oldu ama :) , oncelikle cok tesekkur ediyorum bu inanilmaz guzel fotograflar icin,aslinda ben konyali degilim kayseriliyim ama hep konyayi gezmek gitmek istemisimdir, cok tesaduf birsey benim burda bi arkadasim var kendisi konyali, benim turkiyeye gelmem mecbur bir kac isim var yapmam gereken ve arkadasimin annesi konyada yasadigi icin oriya ziyarete gidicem, ve googlede gezilecek yerlere baktim konyanin, bu resimleri gordum ve gelmegi gormegi resim cekmeyi , goruntuleri filme almayi cok istiyorum, bana yardimci olmanizi istiyorum ben kimseyi tanimiyorum nasil gidebilirim oralara?
Merhaba Yasemin hanım,
yazımın içinde yer alan telefon numarasını ararsanız Memduh bey size seve seve yardımcı olacaktır. Kendisi Konya’da yaşayan bir fotoğrafçı arkadaşımızdır.
süleyman beyin çıralı için yaptıklarını ve temennilerini takdir ediyor kendisine teşekkür ediyorum.çıralı ulaşımı zor olduğu için meke buluşmalarının programına bugüne kadar dahil edemediğimiz keşfedilmeyi bekleyen güzelliklerimizden.bir dahaki buluşmalarımızda oraya da bir günümüzü ayırarak fotoğraf dünyasına daha iyi tanıtmayı ümit ediyorum.ben de sadece bir ziyaret yapabildim bugüne kadar.anadolu sürpriz güzellikleri ile keşfedilmeyi bekliyor.onun için diyoruz…fotoğrafçı öncelikle yaşadığı coğrafyaya borcunu ödemelidir diye….dostlara selam olsun.
Malesef Konya Karapınarda bulunan Çıralı Obruğu Yurdumuz insanı tarafından çok az sayıda insanın bildiği bir yerdir.Bir Bakıma aslında az bilinmeside bir noktada iyidir.şimdi neden az bilinmesi gerektiğine gelince bu çıralı obruğu bildiğim kadarı ile 2500 yıllık bir tarihi vardır.Burası zamanında Hititlerin,Romalıların ev sahipliğini yapmış bir yerdir ve tarihi eserler bakımından el değilmemiş bir bölge sayılabilir(sayılabilir çünkü yeni yeni bölgede kazılar yapıldığını görmüş bulunmaktayız)Ben bu obruğu 5 yıl önce tesadüfen öğrendim ve kafamı dinlemek için muhteşem bir yer olduğunu keşfettim ; belirli aralıklarla bu obruğa geziler düzenledim.ve obruk içinde ki suların çekilmeye başladığını ve çekilirken gün yüzüne tarih çıkardığını gördüm.Lafı fazla uzatmadan size bir kaç resim göstermek istiyorum bende fotoğrafa ve tarihe düşkün bir insan olduğum için bunları fotoğrafşadım. aslında bu bölge benim şuanda bulunduğum bölge tam bir tarih cenneti buralar ilgi bekliyor ama ilgilenen yok malesef.Kişisel web sitemde burası ile ilgi resimlere yer verdim merak eden arkadaşlar için
Çıralı obruğunun ayrıntılı resimleri için tıklayınız
http://www.suleymandolek.com/cirali
Süleyman bey,
fotoğraflar için teşekkürler. Çıralı Obruğu ve etrafı oldukça ilginç bir yer. Evler adeta ortaçağdan kalmış havasındalar. Burayı insanlar bilmeli diye düşünüyorum ancak bir tarihçi ve arkeolog olarak düşündüğümde herkes bilmesin istiyorum. Değerini bilecek olanlar mutlaka gidip görmeli kısaca.
Yorumlar ve resimler oldukça güzel ve cezbedici, yöre olarak da yakın olması güzel. Alternatif bir tatil yeri arayan bizler için gayet uygun bir yöre olarak gözüküyor. Tabiatla iç içe.
Memduh hocam Temmuz ayının bir ya da ikinci haftası hafta ortası gibi Meke’de olmak için elimden geleni yapıyorum. Benden hariç bir iki kişi daha olacak. Eminim oraya gelmeye ve sizinle tanışmaya can atan daha fazla insan vardır. Sizi Meke’nin tanıtımında yaralara merhem olarak görüyorum artık. Ne de olsa bir eczacısınız. Görüşmek üzre diyorum. Sağlıcakla kalın.
Taner bey bu bölge için benden daha gönüllü ve bu işi 365 x24 saat yapan birisini daha bulamazsınız.Bekliyor olacağım.SEYFİ bey kardeşim etkinlik olmsı gerekmez sizde her zaman için buyurabilirsiniz.Dostlarıma müjdeyi buradan da duyurabilirim.
Karapınar belediye başkanı sayın Mehmet MUGAYYİTOĞLU meke için dile getirdiğimiz birçok isteğimizden en önemlisi olan meke fotoğraf evi projemiz için bizlere destek olmak için söz vermiştir.Karapınar’ın Ereğli tarafından girişinde eski trafik müdürlüğüne ait bina ve bahçesini “MEKE FOTOĞRAF EVİ” ve “kamping” olarak hazırlayıp türk ve dünya fotoğrafçılarının bölgeye yapacakları ziyaretlerde hizmetlerine sunmayı düşündük.MEKE DOSTLARINA SELAM VE MUHABBETLERİMLE.
http://www.facebook.com/video/video.php?v=1104256980570&saved
Ereğli izlenimlerinizi okudum, sizin ya da Hakkı Bey’in o güzel kadrajlarından bir Meke karesi bu izlenimi tamamlardı diye düşünüyorum :)
Güzel, akıcı bir üslupla yazdığınız yazdıdan keyif aldık efendim.
Tebrikler ve gerçekten hakediyor ki; emeklerinize sağlık.
Süleyman bey,
Meke’ye daha öncede bir ziyarette bulunup yazmıştım. Orada bir Meke fotoğrafı olduğu için tekrar buraya fotoğraf koymadım. Görmek isterseniz https://www.azgezmis.com/meke-golu
Sayın Eczacım, Gerçekten emeğinize sağlık, bu etkinliğe katılmayı çok isterdim, bundan sonraki benzer etkinliklere katılmayı isterim sevgilerimle
Seyfi bey,
bu yıl çok şey kaçırdınız. Seneye mutlaka gelin derim.
tebrikler :) (bu lafa çok alıştık sanırım)
güzel bir site olmuş… yeni farketmiş olmaktan üzüntü duydum aslında…
ancak, ereğli ile ilgili tanıtım yazınızda küçük bir eksikliği tamamlamak isterim… Meke gölü, Çıralı gölü, Meyil gölü ve periferindeki obruklar Ereğli ile komşu olan Konya’nın Karapınar ilçesindedir… karapınar; Konya ile Ereğli arasında olan eski br yerleşim yeridir…
selam ile…
Yaşar bey,
düzeltme için teşekkürler. Gerekli düzeltmeyi yapacağım.
Çok güzel fotoğraflar, güzel bilgiler… Blogunuzla bugüne kadar tanışmamış olduğuma üzüldüm.
Merhaba Sevil hanım,
o zaman size bloguma hoşgeldiniz diyeyim.
Merhabalar Zehra hanım.
Arkeolog olmayı çok isterdim; ama malesef. Gazi Üniversitesi Turizm Rehberliği Öğretmenliğinde halen okumaktayım. Bize Anadolu hakkında birçok şeyi hocalarımız öğretti. Antik kentler dersinden arkeolojiye, mitolojiden sanat tarihine Anaolu uygarlılarından Dünya uygarlık tarihine birçok dersi gördük. Belki genel olarak görüyoruz ama birçok konu hakkında bilgimiz oluyor, olmalı da. İnsanlara Anadoluyu tanıtmak için bunları bilmemiz gerekli.
Tanışmak memnuniyet verici olurdu; ama siz büyük ihtimalle o dönem içerisinde kazı alanlarının birisinde olursunuz. Yaz dönemi en yoğun olduğunuz dönem ne de olsa.
Görüşmek üzre diyelim.
Taner bey,
malesef ben mesleğini yapamayan arkeologlardanım. Eşimle birlikte tarihin dokunduğu her yeri görüp fotoğraflayıp aktarabiliriyoruz ancak. Bu biraz olsun mesleğimi yapamamanın acısını dindiriyor.
Anadolu’daki kültür ile hiçbir bölge ya da ülke yarışamaz. O yunanlı diye tabir ettiğimiz Olymposlu tanrıların birçoğu Anadoluludur. O efes müzesindeki Artemis(Anatanrıça-çok memeli ve doğurganlığı simgeleyen) özünü Çatalhöyükteki Ana tanrıça heykelciği oluşturur. Okuduğum üniversite bunu bana çok iyi öğretti. Üzerinde birçok medeniyeti yaşatmış olan bu topraklar bizim değerini bilemediğimiz için bu haldeler. Biz tarihini okumadığımız için böyleler. Her adımında farklı bir izi vardır ama biz üzerindeyken bile bilmeyiz. Bize ortaöğretim bitene kadar hep yakın tarihimiz öğretildi. bundan sadece 2 bin yıl öncesine kadar bilirdik. Hala da öyle öğretiyorlar; ama bu toprakların tarihi binlerce yıla değil onbinlerce yıla dayanıyor.
Lafı uzatmayayım. İşte bu tarihin yattığı yerde çekilen her fotoğrafın bende olan anlamı büyük. O toprak kokusunu aldığımda hissedebildiklerim fotoğraflarıma da yansıyor; ama bunu sadece ben biliyorum. Amacım insanlara göstererek o hisleri anlatmaya çalışmak. Sadece topraklarını değil insanlarını da tanıtmak, misafirperverliğini tanıtmak. Ayrıca sizin gibi insanları tanımak.
Temmuz başı gibi Ankara-Şereflikoçhisar(Tuz Gölü) Aksaray-Obruk Gölü-Ereğli-Karapınar(Meke) Eğer imkan olursa Konya Merkez ve Beyşehir Gölü’nü gördükten sonra Ankara’ya geri dönmek istiyorum. Birlikte geleceğim arkadaşımla birlikte kısa bir belgesel yapmayıı düşünüyoruz, tabi fotoğraf da çekeceğim. Ölmezsek sizi aramayı düşünüyorum. Ayrıca Ereğli’de konaklamayı düşünüyoruz. Sizlerden bu konuda bilgi almak isterim. Son sözümü söyleyeyim. Maksadımız muhabbet olsun, hafıza kartlarımız fotoğrafla videolarla dolsun. Sağlıcakla… Taner
Merhaba Taner bey,
Sanırım sizde benim gibi arkeologsunuz. Bu cennet ülkeyi tanıtmak için biz amatör fotoğrafçılara çok iş düşüyor. Bunu yapmak içinde çok gezmemiz gerekiyor. Planladığınız seyahattinizin bol ışıklı olmasını diliyorum.
bir yıl çok uzun bir zamandır.yol üstü her geçişinizde de beklerim.size dağda sucuk bile pişirebilirim.selamlar.
Memduh abi,
yolumuz oradan geçerse emin ol sana uğrayacağız.
Taner Ünlü dostumuzun samimi ifadelerini okuyunca sevincimi paylaşmak,kendisinede 365×24 saat kapımızın açık olduğunu söylemek istedim.meke buluşmalarının asıl amacı fotoğrafçı dostlarımıza yaşadıkları coğrafyaya alan borçlarını nasıl ödemeleri gerektiğini anlatmak ve dostlukları kalıcı kılmaktır.Batı gözüyle fotoğraf eğitiminden farklı bir tarzda ,fotoğrafa kendi kültür ve sanat anlayışımız yönünden yaklaşarak daha ziyade”hisseden”ve “hissettiren”fotoğraflarla kaybolmaya başlamış değerlerimizi gelecek kuşaklara nostalji gibi değil de yaşadığımız bir gerçek gibi anlatabilmektir.Biz buna 1.meke buluşmasında “MEKE OKULU” ollarak yeni bir ufuk olarak yaklaştık.Anadoludan çıkan her fotoğrafın bir kısa öyküsü olmalıdır.salt renk ve kompozisyon olarak algılanmasın istiyoruz .izleyeni fotoğraf karsinin bir köşesinde misafir edebilecek özellikte olmalıdır.Anadolu’yu gezen dostlarımızdan isteğimiz “hissettiklerinizi ,hissettirmeyi düşünerek deklanşöre basmalarıdır.”TÜM DOSTLARA SELAM ve MUHABBETLERİMİ SUNUYORUM.”
Memduh abi,
güzel ziyaretin için teşekkürler. Biz Hakkı ile daha şimdiden önümüzdeki yıl seninle yeniden buluşmanın planlarını yapıyoruz.
Öncelikle bu güzel yazıyı yazdığınız için teşekkür ederim.
Hayatımın son iki yılında Anadolu’nun birçok bölgesini, ilini gezdim, gördüm ve tanıdım. Gittiğim yerlerin kültürünü öğrendim yemeklerinden tattım. Suyun toprakla buluştuğu o güzelim yeşilliklerinden medeniyetin beşiği dediğimiz Mezopotamya’yı gördüm. Gitmediğim ve göremediğim hala birçok yer var. Bunlardan birisi de Meke Gölü ve civarı. İlkokul coğrafya derslerinden beri Meke’nin dünyanın nazar boncuğu olduğu söylendi. Evet doğru orası dünyanın ama öncelikle bizim nazar boncuğumuz. Kışın bir başka yazın bir başka güzelliğini fotoğraflardan takip ettim. Burayı tanımamda yardımcı olan Memduh beye de teşekkür etmek isterim. Onun yaptığı bir gönüllülük işi ki o da gözlemlediğim kadarıyla severek yapıyor. Yaşadığı bölgeyi söz olmadan yazı olmadan yani sadece fotoğraflarla bile Anadolu insanına, dünyaya tanıtıyor ve bunda da başarılı oluyor.
Eminim ki bir gün Meke’yi göreceğim. Gittiğimde de ilk işim Memduh beyi görmek ve tebrik etmek olacaktır. Ardından en sevdiğim şey olan Anadolu’nun her yerini fotoğraflamak, yani Meke’yi fotoğrflamak olacaktır.
Umarım bu bölge daha fazla tanınır; ama bilinçli bir şekilde gezilir ve doğaya saygı duyulur ise…
Tekrardan teşekkürlerimi sunuyorum. Taner Ünlü-Ankara
Taner bey,
Meke ve civarını size, biraz olsun ben de tanıtabildiysem ne mutlu bana.
DOSTLUĞUNUZ bizim için en değerli kazanımdır.teşekkür ederiz.
değerli dost;yüreğinize sağlık….