Artvin iline bağlı olan Şavşat doğanın bahşettiği güzelliklerin ortasında kurulmuş bir yerleşim yeri. Bir tarafı ile Karadeniz, diğer yandan doğuya açılan kapı Ardahan’a komşu. 30 km gittiğinizde değişik bir bitki örtüsü ve değişik hava koşulları ile karşılaşacağınız bir yer. Bu güzellikleri görmek için buraya gelmenin değişik yolları var önceden plan yaparak ucuz uçak bileti temin edebilirsiniz ki biz genellikle Pegasus Havayollarından bir kaç ay öncesinden bilet aldığımızda otobüsden çok daha ucuza seyahat edebiliyoruz. Trabzon’a uçakla gelip buradan araç kiralayarak 260 km lik düzgün bir yoldan Artvin, Şavşat’a ulaşabilirsiniz. Diğer bir yol Kars’a uçakla gelip yine buradan araç kiralayarak 140 km lik yoldan Şavşat’a doğru yol almak. Tabi birde otobüs seçeneğiniz var ancak malesef bugünlerde otobüs biletleri uçaktan pahalı kaldılar.
Görülmesi gereken ilk yer Şavşat – Karagöl. Bu göle Şavşat’ın içinden geçtikten sonra Kocabey köyünden gelebilirsiniz. Bu yol macera sevenler için ideal bir yol tamamı toprak olan bu yolda ilerlemek biraz zor zaman zaman çamurlu ve taşlı yerler var,12-13 km lik Karagöl yolunu bir saatte alabiliyorsunuz. Diğer yol ise Şavşat’a gelmeden Veliköy’e dönerek 12 km lik yoldan Meşeliköy’deki Karagöl’e 15 dakikada ulaşmak. Büyük çoğunluğu asfalt olan bu yolun asfalt olmayan bölümleride oldukça düzgün. Şavşat Karagöl tıpkı Borçka Karagöl gibi ormanın içinde bir tabiat harikası. Karagöl’ün içine baktığınızda tam bir renk çümbüşü görüyorsunuz değişik renklerde balıklar ayaklarınızın dibinde yüzüyorlar. Akşama doğru ormanın tamamı suya iniyor nasılmı, tabiki muhteşem akşam güneşi ormanı birebir suya yansıtıyor, birde sis yayıldımı suyun üzerine bu manzarayı bırakıp gidesi gelmiyor insanın. Manzarayı bırakıp gitmek istemiyorsanız çadır kurup konaklayabilme imkanınız var. Tabi çok fazla beklentiye girmeden sadece tuvalet bulabileceğiniz bir yer olduğunu düşünerek kalmalısınız. Karagöl yakınında yemek yiyebileceğiniz tek yer buraya 3-4 km mesafede ki bir alabalık tesisi. Yanlız burayı bulmak için tabelaya çok iyi bakmalısınız görülmesin diye çok küçük bir tabelada alabalık çiftliği girişi yazıyor.
Karagöl ziyaretinden dönerken Veliköy’e 4 km mesafede olan Tibet Kilisesini sakın ama sakın görmeden geçmeyin. Karadeniz insanın aklını başından alıyor, Veliköy’de Tibet Kilisesini sormak için durduğumuzda arkadaşımızın kafası biraz karışıktı kiliseyi sorarken tesis güzelmi diye sordu, sonrada kafam karışık diyeceği yerde kafam kaşındı dedi. Karadeniz’in güzelliğinin kafasını kaşındırdığını düşünüyorum. Burada pek tesis yok ama kilise beklenenin ötesinde bir güzellik. Genelde tarihi eser deyince aklımıza yıkık duvarlar gelir. Kabul ediyorum burasıda yıkık bir yer fakat ayakta kalmış olan duvarları ile hala çok etkileyici, zamana direnip nerdeyse tüm ihtişamını korumuş bir kilise. Kilise serbest haç planlı ve duvarları düzgün kesme taşlardan inşa edilmiş. Gürcülerden kalma olan kilisenin yapım yılı tam olarak bilinmiyor ancak 800’lü yıllarda yapıldığı tahmin ediliyor. Kısa bir süre önecesine kadar daha büyük kısmı ayaktaymış ancak önce yıldırım düşmesi ile kubbesi yıkılmış daha sonrada doğal nedenlerden dolayı bina kendi kendine çökmeye başlamış. Kilisenin içinde bulunduğu köyün eski adıda Tibet Köyü bugünkü ismi ise Cevizli Köy. Akşam üstü havanın biraz kararması ve bulutların gelmesiyle birlikte kilise başka bir havaya bürünüyor. İşte o büründüğü havada buram buram fotoğraf kokuyor bulutların üzerine çöktüğü bu muhteşem yapıyı fotoğraflamaya başlıyorsunuz.
Şavşat’ın bir çok kişi tarafından bilinmeyen bir başka güzel mekanı Sahara Milli Parkı. Yeşilin bu kadar güzel tonlarını sarp dağların eteklerinde gördüğünüzde kendinizi belgesel bir programın tam ortasında bulmuş gibi oluyorsunuz. Asfalt yolun kenarındaki patikalardan birine sapıp tepeye kadar çıktığınızda şaşkınlığınız daha da artacak. Altınızda kalan yemyeşil tepeler üzerinizde uçuşan yırtıcı kuşlar belgeselin son noktası olacak. Yanınızda mutlaka iyi bir fotoğraf makinası bulundurun bir daha böylesine güzel bir yer göremeyebilirsiniz, tekrar buraya gelseniz bile bu güzelliği doğa sis ile saklayarak göstermeyebilir.
Şavşat’ı bir günde gezip bitirmek mümkün değil bu nedenle konaklamak gerek. Eğer birlikte seyahat ettiğiniz bir kaç kişi varsa Laşet Motel’in (0 466 571 21 36) Kocabey Köyü içindeki bungalov evlerinde kalmak yerinde bir karar olacaktır. Tamamı ahşap olan bu evlerin geceliği kahvaltı dahil 140 TL civarında, içinde konforunuzu sağlayacak olan 24 saat sıcak su, böyle bir yerde pek ihtiyaç duymasanızda TV mevcut. Bu evlerde 4 kişi rahatlıkla konaklayabiliyor. Sabah uyandığınızda gördüğünüz muhteşem Kocabey Köyünün manzarasını verandadan seyretmekde bedava. Burada konaklamışken Kocabey Köyünün içini de görmeyi ihmal etmeyin. Köydeki insanlar tüm Karadeniz’de olduğu gibi oldukça güler yüzlü. Köyün sonuna kadar giderseniz orada tüm tepeleri ve yeşilliği seyredebileceğiniz yemyeşil bir alan var. Bu alanda üzerine merdivenle çıkılan büyük saman balyaları ve bunların kenarlarında otlayan inekler göreceksiniz. Bu görüntüler oldukça güzel fotoğraf veriyor. Şavşat’ta konaklayabileceğiniz bir başka yerde Gökçe Pansiyon (0 466 517 37 38). Şavşat’tan, Ardahan’a günübirlik gidip gelmenizde mümkün sadece 44 km lik bir mesafe ancak yollar biraz uçurum ve virajlı olduğundan erken çıkıp hava kararmadan ve sis çökmeden dönmekte fayda var.
Şavşatta araç kiralama firması var mı ?
Turgay bey net bilmiyorum. Şavşat çok büyük bir yer değil bulamayabilirsiniz.
28-29 Haziran 2013 tarihinde ARTVİN Şavşat Karagöl Mili Parkı içindeki tesisin yanında çadırda kaldık. Önceden telefon ile tesiste kalmak için rezarvasyon yaptırdık. Göle vardık ama yer yoktu. Yarın boşalacak dendi. Ertesi gün tekrar bekledik tekrar yer yok dediler. Tesisi işleten İdris isimli bey kafasına göre oda ve yiyecek fiyatı belirledi. Oda fiyatları müşterilere göre değişiyor. Cadırda kaldığımız iki gün için 40 tl verdik. Cadır fişi istediğimde “Şu an ilgilenen arkadaşımız yok daha sonra gelin” dediler. Kahvaltı yapmak istedik masamıza getirilen yiyeceğin miktarına İdris bey tarafından müdahale edilip “bu size çok fazla” denilip yiyecek yan masalarda kahvaltı edenlere paylaştırılıyor. Bence tesisin mali açıdan takip ve kontrolü yok. BİMER’e de şikayette bulunacağım.
Onur Bey,
yaşadığınız kötü bir tecrübe olmuş. Umarım işletme daha düzgün bir hale gelir.