Müşküle Köyü, İznik

İznik Gölünün kenarında sıralanmış güzel köylerden bir tanesi Müşküle köyü. Bugün 350 haneli sessiz sakin bir köy olarak duruyor ancak geçmişde hayli kanlı olaylara sahne olmuş bir köymüş. Bir dönem sapa kaldığı için suç işleyen bir çok kişi gelip burada gizlenirmiş. Köyde bir kişinin ağzından bu köye ait hikayeleri dinledik. Kurtuluş savaşında bu köydeki 4 ev hariç kalanı tamamen yakılmış. Hikayesi ise şöyle. Yunanlıların köye doğru ilerlediği haberini alan köylüler savunma amaçlı silahlanarak örgütlenmişler ancak Müşküle’nin bir üstündeki köy olan Kirazlı Yayla Köyünde Gökbayrak denen grubun lideri olan Cemal Gökbayrak, Müşküle’de eli silah tutan herkesin kendi köyüne gelerek barikat kurması talebinde bulunmuş. Müşküle Köyü sakinleri kendi köylerini bırakmayacakları haberini gönderince Gökbayrak grubu Müşküle’nin tamamını ateşe vermiş. (Gökbayrak grubu dediğime bakmayın aslında onlarda vatanlarını savunan bir topluluk ama savaş işte bu.) Köyde kalan 4 ev ise her biri bir köşede olan gözetleme amaçlı yapılmış olan evlermiş. Savaş sonrası Müşküle köyündeki evler yeniden inşa edilmiş.

Bugünkü Müşküle’ye gelince kerpiç evlerin yanı sıra, ki bunların büyük çoğunluğu terk edilmiş durumda, yeni binalarda dikkat çekiyor. Ancak beton binalar köydeki bütün ahengi ve güzelliği bozuyor. Köyde, her zaman görmeye alıştığımız bir tablo hakim; pek fazla genç yok. Orta yaş ve yaşlı nufüs çoğunlukda. Köy diyorum ama köy meydanında 3 adet kahvehane var. Havanın iyi olduğu günlerde neredeyse köyün bütün yaşlılarını burada görmeniz mümkün. Meydanda bir de gölgesinde soluklanacağınız asırlık çınar ağacı var. Çınarın etrafı 11.5 metre ve yapılan tetkiklerde 900 yıldan uzun bir süredir bu meydanda dikili olduğu tesbit edilmiş. Bu köyde Nazım Hikmet adına dikilmiş ağaçlar da varmış ancak ihtilal döneminde kesilmiş. Yani Kurtuluş Savaşından beri köydeki faaliyetler izlenir durumda.

Müşküle halkı zeytincilik ile geçiniyor. Kasım ve Aralık aylarında giderseniz tarlada hasat yapan köylüleri görebilirisiniz. Buradan hem zeytin hemde zeytinyağı alabilirsiniz. Zeytincilik buradaki köylülerin hayatına Kurtuluş Savaşından sonra girmiş. Öncesinde Müşküle üzümleriyle ünlü bir köymüş. Çoğunluklada üzümler Avrupa’ya ihraç ediliyormuş. Ancak savaş yıllarında üzüm bağları bakımsız kalınca ürünler hastalık kapmış bu da üzüm ihracatının sonunu getirmiş. Geçim kaynağı arayan halk çareyi zeytinde görmüş. Ancak bugün zeytincilikden de çok kazanç sağlayamamaktan şikayetçiler.

Köye adını veren Müşkül Dede adlı bir kişiden bahsediliyor. Bu kişinin kabri köy mezarlığında. Bir çok yerde savaşan Müşkül Dede’nin en sonunda buraya gelerek bugünkü Müşküle’yi kurduğu söyleniyor. Köy halkı zaman zaman Müşkül Dede’nin kabrini ziyaret ediyor. Cuma günleri ise abdest alıp kabrinde namaz kıldığına inanan halk Cuma günleri kabre gitmiyor.

Müşküle’de yarım gününüzü geçirip evlerin aralarında, hatta zaman zaman içlerinde yaşayanlarla sohbet edip fotoğraflar çekebilirisiniz. Köy konumu itibarı ile İznik Gölü’nün biraz yukarısında kalmakda. Müşküle köyündeki gezintiyi bitirdiğinizde köyden çıkıp, İznik Gölü kenerına fotoğraf çekmeye gelebilirsiniz. Köyden aşağı inerken tepeden göle düşen dağların yansımasını göreceksiniz. Aşağı inmeden önce tepeden bu görüntüyü fotoğraflamanızı öneririm. Gölün kenarına indiğinizde ise zaten gözünüze bir çok fotoğraf karesi takılacak. Sazlıkların arasında duran mavi renkli bir kayık ve suya yansıması düşmüş olan sazlıklar oldukça estetik duruyorlar. Arabanızı her an durdurup bu güzel görüntüyü seyretmek veya bizim gibi foroğraf çekmek isteyeceksiniz. Bir günde İznik gölünün etrafını komple gezip oldukça keyifli bir hafta sonu geçirebilirsiniz.