Merzouga, Fas’ın, Cezayir sınırına yakın Sahra Çölü’nün kenarında bir köy ve burada başka köyler de var. Köylüler genelde tarımdan para kazanırlar ya, Merzouga’da yaşayan köylüler kumdan, topraktan para kazanıyorlar. Gözünüzün alabildiği her yer kum öyle ki 38 km’ye , 78 km uzanıyor bu kum tepeleri. Kumullar özellikle fotoğrafçılar için sabahı ayrı güzel akşamı ayrı güzel ışık veriyor.
Öğrendiğimize göre Merzouga civarındaki çölde irili ufaklı 35 – 40 tane çöl oteli mevcutmuş. Bu otellere ulaşmak için aracınız belli bir yere kadar sizi getirip bırakıyor. Geldiğiniz yerde oberj diye tabir edilen normal odaları, banyo ve tuvaleti olan oteller mevcut. Buradan sonrasını ya deveyle ya da 4×4 araçlarla gitmek durumundasınız.
Merzouga’da maceranın başladığı yer tam da bu nokta. Çölün ortasına hiçliğin orta yerine gidiş serüveni bu. Her ne kadar çölde konaklama yerine ulaşmak için 4×4 jeepler olsa da bizim gibi birçok kişi deveyle gitmeyi tercih ediyor. Biz akşam karanlığında gittik giderken kimseyi görmedik ama sabah dönerken her yandan develer üzerinde turistler geliyordu.
Develer ile yaklaşık yarım saat süren bir yolculuk sonrası kalacağımız tesise ulaştık. Tesis derken ortada pek bir şey yok. Ortası boş bırakılmış bir alan etrafına bir çok çadır kurulmuş çadırların içinde tek kişilik veya iki kişilik yataklar var. Bu otel kaldırılıp her yere taşınabilir. Akşam olup buraya ulaştığınızda macera bitti daha ne olabilir diyorsunuz ama bitmedi.
Bir başka macera tuvalet. Çadırın dışında kalan her yer tuvalet işlevi görüyor. Artık toplu tuvalet mi yoksa tek kişilik mi kullanırsınız o size kalmış bir durum. Yemek zamanı geldiğinde yerel kıyafetli Tuaregler tarafından hazırlanan Fas’ın meşhur yemeği tajin ve salata geliyor önümüze. Çöl için lüks bir yemek. Konaklamak için çadırda kalabileceğiniz gibi otelde kalıp develerle gezinti yapıp geri dönebilirsiniz de.
Şimdi Tuaregler kimler, tajin nasıl bir yemek derseniz şöyle ; Tuaregler genelde çölde yaşayan ve Berberi dili konuşan bir halk. Sadece Fas’da değil Afrika’nın başka ülkelerinde de yaşıyorlar. Geçimlerini çölden bir noktadan tuz çıkarıp satarak veya hayvan yetiştirip satarak kazanıyorlar. Bir de aynı isimde araba markası var değil mi. İşte o da bu halkın adından alınıp verilmiş söyleyince havalı duran, kulağa hoş gelen bir isim.
Gelelim tajine toprak kaplarda etli veya sadece sebzeden yapılan bir yemek. Kabın altına etler diziliyor üzerine sebzeler kapatılıyor ve ateşte bir süre pişirilip servis ediliyor. Elbette içine eklenen baharatlar da var. Kabın özelliğinden sanırım tajin son derece lezzetli oluyor. Yemeği yedikten sonra sıra müzik faslına geliyor. Yemeği pişiren eller bu sefer başlıyorlar çalıp söylemeye. Çölün ortasındaki bu konser çadırların içinde hoş bir hava estiriyor. Bu tecrübe ömür boyu unutamayacağınız bir küçük macera olarak hafızanıza yer ediyor. Bu küçük eğlence yerini bir süre sonra sessizliğe bırakıyor ve herkes çölün ışıksız sonsuzluğunda yıldızları seyredip çadırına çekilip uykuya daldı. Ertesi gün ilk ışıkla herkes ayakta ve fotoğraf peşinde oluyor elbette.
Çadırın dışına çıkınca her tepede bir kaç kişinin fotoğraf çektiğini göreceksiniz. Sonra gelindiği gibi yine develere binilerek yolculuk başlıyor. Oberje geldiğinizde çölde serap görmüş gibi oluyorsunuz bu sefer. Bir gece öncesi hiç bir şey yokken, güzel bir kahvaltı, sıcak bir banyo hatta çöl manzaralı bir yüzme havuzu sizi bekliyor olabilir. Fas’ın bu çöl kısmı ve Merzouga kesinlikle yaşanması gereken bir serüven. Ancak bunun için biraz yol kat edip Cezayir sınırına kadar gitmeniz gerekecek.
Yaa buraya gelipte begenmek gercekten cok enteresan geliyor bana neyini Begeniyorsunuz hic anlamıyorum heleki 15 gundur burdayim bu kadar turist burda ne isi var hala cozemedim :(
Mehmet Bey tamamen bakış açısı ile ilgili, muhtemelen siz buraya turist olarak gelmediniz. Şahsen ben de yaşamak istemezdim; ama kısa bir süreliğine burada olmak farklı bir kültüre şahitlik yapmak benim ve bir çok kişinin ilgisini çekiyor.
Bende sahra da yaşarken bir fotoğrafçı olarak bir süre sonra her taraf kum ne çekeceğim demiş bir insanım. Sürekli yaşayan ile gezmek için giden farklı oluyor. Ama çöl insana dinginlik ve huzur veriyor. İnsan kendisi ile tanışıyor bir süre sonra şimdi imkanım olsa gene gidip kalmak isterim
Tuareg kültürü bizim de çok ilginç bulduğumuz bir kültür. Film Ekimi’nde bu kültürü çok iyi tanıtan Timbuktu filmi gösterilmiş, biz de bununla ilgili bir blog yazısı yazmıştık. Merak edenlere hem yazıyı, hem filmi tavsiye ederiz. http://www.tale.company/blog/2014/9/24/film-ekiminde-2-farkli-kultur
Kesinlikle gitmek istediğim yerlerden vir tanesi. Ne kadar da güzel anlatmışsınız. Umarım birgün yolum düşer. Elinize emeğinize, fotoğraflarınıza sağlık…
O kadar guzel anlatmışsınız ki orda olmak istedim..
Teşekkürler Fatoş :)
Ekim sonu Kasım başı oradaydım gerçekten görülmeye değer bir ülke. Sizin gruptan gezgin arkadaşlarla karşılaştık Ifran’da kısa bir sohbetimizde oldu.Çadır oteli gördüm ilginç bir deneyim olmuş. Biz Xaluca Maadid Arfoud a kaldık ve bu oteli de gezginlere tavsiye ederim. Çöl deneyimi gerçekten nefis.
Deniz Hanım,
bizim grubumuz sadece fotoğrafçılardan oluşuyor ve bu tip mekanlar fotoğraf çekmek için oldukça cazip geliyor bize. Çölde deve kervanları oluşturup yolculuk boyunca bir çok fotoğraf çektik.
Harika bir deneyim…
Tek kelimeyle muhteşemdi. Teşekkürler.