Fırtına Vadisi

Karadeniz’de gezmek ayrı bir keyif, bu nedenle her yıl buralara fotoğraf çekmeye geliyoruz. Bu sene Fırtına Vadisi ve Kaçkarlar’da uğradığımız yerlerin bir kaçından bahsedeceğim. Çamlıhemşin’e gelip 12 km güneydeki Zilkale’ye uğrarsınız, gerçi Zilkale’de görülecek pek birşey kalmadı. Restorasyon adı altında yapılan çalışmalarla tarihi eserleri yok etme çabaları bu sene buraya da uğradı. Bizim payımıza düşen de geçen sene çektiğimiz fotoğraflara bakarak nostalji yapmak oldu.

Zilkale den biraz daha, yaklaşık 10 km kadar güneye doğru gittiğinizde Çat’a ulaşıyorsunuz. Konaklama yeri olarak Çat’ı tercih etmeniz yerinde olur. Merkezi bir yer ve buradan birçok yaylaya ulaşma şansız oluyor. Çat’ta konaklama için bir kaç seçeneğiniz bulunuyor.

Sabah hava açık yada parçalı bulutlu ise yani sisli değilse ilk olarak yapmanız gereken 3km lik kısa bir yolla ulaşabileceğiniz Çat Köy’e çıkmak. Buranın manzarası oldukça hoş. Burada pek fazla yaşayan yok, sadece bir iki hane kalmış kullanılan. Otomobil ile rahatça çıkabilir ya da yürüyerek ulaşabilirsiniz.

Sonraki hedefimiz Elevit. Burası büyük ve güzel bir yayla. Yaz aylarında oldukça canlanıyor. Buraya da otomobil ile ulaşabilirsiniz ama 4×4 her zaman tercih edilebilir; çünkü yollarda ne ile karşılacağımız hiç belli olmuyor.

Bazen yol yapımı veya tamiri için yarım saat veya bir saat beklemeniz olası. Aynı yolu takip ederek sırayla Trovit, Palovit ve Amlakit yaylalarına uğrayarak manzaralara hayran hayran bakabilirsiniz.

Buralara ise ancak servis yapan minibüslerle ya da yüksek bir araçla çıkabiliyorsunuz. Amlakit arabayla gidebileceğiniz son durak. Eğer devam etmek isterseniz tabana kuvvet, yaklaşık 20 km bir yürüyüş yolunu takip ederek Sal ve Pokut’a devam edebilirsiniz. Yanınıza yolu bilen bir rehber ve gps cihazı almayı unutmayın. Bulutlar ve sisle birlikte her an masallarda görülebilecek manzaraları yakalamanız mümkün.

Amlakit’te küçük bir kahve var, burası aynı zamanda dükkan. Kışın buralarda kimse olmuyor çünkü kar her tarafı kapatıyor ve yüksekliği beş altı metreyi buluyor. Biz oradayken silah sesi duyduk ve bu olayı biraz yadırgar gibi olduk; fakat sonrasında duyduğumuz ses olayı anlamamıza yetti. Bu bir ayı gürlemesiydi. Silah sesi ile ürküterek kaçmasını sağlıyorlardı.

Dönüş yolunda ise Elevit ya da Çat’ta yemek yiyebilir ve dinlenebilirsiniz. Çat’ta ki kahve, dükkan, lokanta, manav, market karışımı yer görülmeye değer, kısacası yok yok. Sal ve Pokut tarafına yürüyerek gitmediyseniz Çat’a döndükten sonra eğer saat yeterince erken ise arabayla da buralara gidebilirsiniz. Buralardaki manzaralar daha bir değişik ve özgürlük hissini uyandırıcı nitelikte.

Çamlıhemşin tarafına gelirseniz ismini çok duyduğunuz ve Karadeniz Yaylaları denince ilk akla gelen yer olan Ayder Yaylası‘na da uğrayabilirsiniz; ama artık turistik bir mekana dönüşmüş ve doğallığını kaybetmiş olduğunu da belirtelim. Yine de bazı güzellikleri olduğu gibi kalmış, fakat betonlaşma nedeniyle bunlarda zamanla kaybolacak gibi duruyor. Daha uğranacak çok yayla var, örneğin Pokut Yaylası ve Gito Yaylası bunlardan ikisi…