Ebola Virüsü ishal, kanama, deri döküntüleri ve yüksek ateşe neden olan çok tehlikeli ve yüzde 80 oranla ölüme neden olan bir virüstür. Hastaların ve bazı hayvanların (maymun ve yarasa gibi) kan ve vücut sıvıları ile bulaşıyor, hava yoluyla bulaştığı henüz tespit edilmemiş. Bu virüs şu ana kadar Afrika kıtasında bine yakın kişinin ölümüne neden oldu.
İlk olarak 1976 yılında Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde ortaya çıkan virüsün bilinen bir tedavisi bulunmuyor. Bu yüzden riskli bölgelerde bulunanların bazı koruyu tedbirleri almasında büyük yarar var. Bunlar; ellerin sık olarak sabunla ya da alkol bazlı dezenfektanlarla yıkanması, ölü hayvanlarla temastan kaçınılması, sağlık tesislerinden mümkün mertebe uzak durulması gerekiyor. Kalabalık yerlerden uzak durulması ve et içeren yemeklerin yenmesinden de mümkün mertebe imtina edilmesi korunma tedbirleri arasında sayılıyor.
Son olarak 12 Ağustos’ta Nijerya’dan İstanbul’a inen THY uçağında da bir kadının sağlık durumundan şüphelenildi ve ebola virüsü kuşkusuyla hareket edildi, fakat test sonuçlarında ebolaya rastlanmadı. Umarım virüs daha fazla yayılmaz, ülkemizi de tehdit eder hale gelmez.
Virüsün tehdit ettiği ülkeler ve salgının yayıldığı bölgeler ise Gine, Sierra Leone, Liberya ve Nijerya. Ölümle sonuçlanan vakaların bu ülkelerde görüldüğü bildiriliyor. Bu yüzden bu ükelere gidecek olan gezginlerin çok dikkatli olması gerekiyor.