Barbaros Köyü İzmir’in Urla ilçesine bağlı bir mahalle. Bugün burada yaşayanlar Türkmen Yörükler. Ildırı’nın başkent olduğu dönemde bu köyün adı Başköy olarak geçiyormuş. Köyün kuruluş hikayesi bir hayli ilginç. Çok eski dönemlerde ilk yerleştikleri yer olan Başköy’de veba salgını olmuş ve köylüler bir hayvan keserek etlerini değişik yerlere dağıtmışlar etin bozulduğu yere köyü kurmaya karar vermişler. Bugün köyün kurulu olduğu yer etin bozulduğu yer. Buraya çatısı topraktan, sıra sıra evler yapmışlar. Bu yüzden köyün ilk adı Sıradamlar olmuş.
1933 yılına kadar köyün adı Sıradamlar olarak kalmış. Bu tarihten önce doğanların kimliklerinde doğum yeri Sıradamlar yazıyormuş. O tarihte rivayete göre köye bir vali gelmiş ve köylülerden, 5 km’lik bir yolu imece usulü ile yapmalarını istemiş. Köylüler bunu yapacak güçlerinin olmadığını söylemişler. Rivayet bu ya, vali gerekirse eşlerinizin giysilerini satın, yapın demiş. Köylüler de bu laf üzerine valinin üzerine yürümüşler. Bunun neticesinde vali bu köyde yaşayanlar çok barbar, köyün adı Barbaros olsun demiş.
İkinci rivayete gelince, Yunanlılar, Rum olmayan kişilere veya Rumların bulunmadığı yere Barbaros diyorlarmış. Köyün kurulumundan itibaren bu köyde hiç Rum yaşamamış. Bu yüzden köyün adı Barbaros Köyü olmuş.
İlk rivayet benim pek hoşuma gitmedi, bu köyde yaşayan insanlar öylesine sıcak kanlı ki; herhangi birine zarar vereceklerini düşünemem. Bence ikinci seçenek daha akla yakın görünüyor.
Köyün girişindeki parkta bir mehmetçik heykeli ve altında bir çok isim göreceksiniz. Bu heykel bu köyden Çanakkale Savaşı’na giden 40 kişiden geri dönemeyen 36 şehit için yaptırılmış.
Konuştuğumuz herkes köyde çok fazla okumuş insan olduğundan bahsetti. Okumuş deyince öyle okuma yazma biliyor diye düşünmeyin. Üniversite mezunu ve yüksek lisans yapmış, profesör olmuş, iyi makamlara gelmiş, çok sayıda kişiden bahsettiler. Hiçbiri köylerinden kopmamış, ilk tatil fırsatında gelip köylerini ziyaret ediyorlarmış. Bu kadar okumayı seven köyün bir de kütüphanesi var. Ancak burada çalışan memur emekli olduğunda yenisini atamamışlar, kütüphane şu anda kapalı duruyor.
Son dönemde Ege köylerinin başına gelen, bu köyün de başına gelmiş. İstanbul’dan gelen kişiler buradan ev ve arazi almaya başlamışlar. Hal böyle olunca fiyatlar köylük yerde almış başını gitmiş. Köyün nüfusu 700 kişi bunun 200 kişisi dışardan gelenlerden oluşuyor.
Burada dinlediğim hikayelerden birini çok sevdim, köyün de işine yaradığını düşünüyorum. Köyde son dönemde tarım çok az yapılır olmuş ve arazilerin bir kısmı artık boş duruyor. Büyük şehirden gelen bir bayan içinde çitlembik ağacı olan bir tarlaya çok para vererek satın almış. Bunu gören köylüler içinde ağaç dikili arazi çok para ediyor diye tarlalarına ağaç dikmeye başlamışlar. Şimdi ise bu ağaçlardan aldıkları ürünleri satıyorlarmış. Ağaç her zaman işe yarıyor, bazen gölgesi, bazen meyvesi.
Kimsesiz çocuklara yardım eden Koruncuk Vakfı da bu köyü seçmiş. Şimdilerde köye bir inşaat başlatmış, kimsesiz çocuklar için bir çocuk köyü kuruyorlar. 2017 yılında Koruncuk Vakfı’nın bu inşaatı devam ediyordu.
Barbaros Köyü’nün turizm hikayesi
Bu hikaye oldukça ilginç ve ben de çok sevdim, umarım siz de okurken keyif alırsınız. 1970’li yıllarda Ildırı tarafından gelen turist aracından bir valiz yolda düşer. Köylüler bu valizi bulup köye getirirler; ancak valizi açmazlar. Valizi kaybeden firma kayıp valiz için gazete ve radyoya ilan verir. Köylüler radyoda ilanı duyarlar, telefonla iletişime geçerler. Firma yetkilileri köye gelir. Norveçli bir turiste ait olan valizin içindeki her şey olduğu gibi durmaktadır. Valizin içinde önemli evraklar ve altın kol düğmeleri vardır. İşte hikaye bundan sonra ilginç hal alır. Norveçli firma sahibi bu duruma çok şaşırır ve dürüstlükleri çok hoşuna gider. Bu köye bundan böyle sürekli olarak turist getirmeye karar verir. Köydekiler dürüstlüklerinin karşılığını turizm ile alırlar. 1970’li yıllardan itibaren, 25-30 yıl kadar kadar köye bir çok Norveçli grup turist olarak gelir. Köy meydanına sofralar kurulurmuş yenir içilir ve köylüler ürettiklerini Norveçli turistlere satarmış. Egenin bu güzel köyüne 30 yıl boyunca Norveçli turistler bir valiz hikayesi ile gelmişler.
Turistler gelmez olunca köy bir süre sessizliğe gömülmüş, ta ki son dönem çekilen meşhur Ege dizileri başlayana kadar. Bu köyde hiç seyretmeyip adını duyduğum Fatma Gül’ün Suçu Ne, Hayat Sevince Güzel ve Kalbim Ege’de Kaldı isimli televizyon dizileri çekilmiş. Bu diziler sonrası yerli turistlerin ziyaretleri başlamış.
Oyuk Festivali
Köye canlılık kazandırmak amacı ile bugün Çınaraltı Kafe’nin sahipleri olan çift ve buraya İstanbul’dan yerleşmiş olan köyde herkesin bahsettiği Demet Hanım bir festival düzenlemeye karar vermişler. Demet hanımın evinin bahçesinde bir korkuluk varmış ve herkesin çok ilgisini çekiyormuş. Korkuluk temalı bir festival düzenlemeye karar vermişler. 2016 yılında ilki düzenlenen ve üç gün süren festival bir hayli ilgi çekmiş. Her sene yaz aylarında bu festival devam edecek gibi gözüküyor.
Korkuluklar köye hayli güzel bir görüntü vermişler. Bu köyde yaşayanlar korkuluklara eskiden beri oyuk diyorlar. Festivalin adı da bu nedenle Oyuk Festivali olmuş. Oyuk Festivali’nde en güzel korkuluk yarışması, en güzel avlu ve yemek yarışmaları yapılıyor. Festival komitesi her sene yerleri değişen korkulukların nereye konacağına karar veriyormuş.
Oyuk Festivali ile birlikte köyü abartısız on binlerce kişi ziyaret etmiş. Köylüler yaptıkları ürünleri satmışlar, hatta talebi karşılamakta zorlanmışlar.
Barbaros Köyünde Ne Yenir?
Şimdilerde gelenlere hizmet vermek ve biraz gelir elde etmek için Çatkapı Evleri var. Kapısında “umduğunu değil bulduğunu ye, iç öde” yazıyor. Evden içeri girip ne verirlerse yiyip, içip, ev sahibine biraz ödeme yapıp çıkıyorsunuz. 2017 yılında her yemekten bir miktar bulunan karışık tabağın içecek dahil fiyatı 15 TL civarındaydı.
Yemeklere gelince, çalkama, bide bide, katmer, patlıcan balığı, baklava, yaprak sarma, yiyebilir ve ev yapımı limonata içebilirsiniz. Yukarıda saydığımız yemeklerin içinde çoğunlukla soğan, domates, peynir ve bazen ıspanak var. Çatkapı evlerde yiyebileceğiniz gibi köyün girişinde bulunan Çınaraltı Kafe’nin keyifli atmosferinde de güzel bir şeyler atıştırabilirsiniz. Burada da çat kapı evler gib herşey ev yapımı.
Barbaros Köyünde Nerede Kalınır?
Çatkapı evlerin bazıları yemek sonrası konaklama imkanı da sunuyor. Bana fiyat olarak bir hayli pahalı geldi. Buraya yerli turist getiren turizm firmaları fiyatları yükseltiyor sanırım. İki kişilik odada kişi başı konaklama fiyatı 100 TL. Bu fiyata kahvaltı veya akşam yemeği de dahil değil. Bu evlerden birinde konaklamak isterseniz Reliha Hanım’ın iki kişilik üç adet odası mevcut. Kendisini bu numaradan 0535 603 13 06 arayarak rezervasyon yaptırabilirsiniz. Festival zamanı elinizi çabuk tutmanız gerek.
Köyün girişinde Emek Kültür ve Sanat Evi bahçesinde bungalovlar var. Biz köye geldiğimizde sahibi merkezi kapatıyordu, bizi içeri almadığı için içini göremedik, hakkında bir şey diyemiyoruz. Yapı köy odasına aitmiş, odadan 30 yıllığına bugün işletmeci olan Batuhan Bey kiralamış. Kurtuluş savaşı döneminde bu yapı Rumlar tarafından karakol ve cezaevi olarak kullanılmış, daha sonra bir süre okul olmuş. Bugün ise sanat merkezi olarak işletiliyor.
Barbaros Köylüleri ne ile geçiniyor?
Konuştuğumuz kişiler bu köyde herkesin bir emekli maaşı olduğunu söylediler. Tarım yaptıkları dönemde kazandıkları ile kendilerini sigortalı yapıp emekli olmuşlar. Şimdilerde çekilen diziler, son dönem dikilen ağaçlar ve oyuk festivali de köylülere ek gelir kapısı olmuş.
Oyuk Festivali zamanı veya normal bir zamanda ziyaret ederseniz siz de köye katkı yapmış olursunuz.
Barbaros Köyü’ne nasıl gidilir?
Barbaros Köyü İzmir’e 55 km, Urla’ya yaklaşık 22 km mesafede, Urla’dan Alaçatı tarafına giderken eski yol üstünde yer alan şirin bir mahalle. Eskiden köy statüsündeyken bugün mahalle olmuş. Buraya gelirken İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü bitiminden içeri giriyorsunuz 2 km daha gidince köye ulaşıyorsunuz. Zaten yolda göreceğiniz korkuluklar (oyuklar) size yolu gösterecek.
Eğer özel aracınız yoksa İzmir’den Urla’ya gelip, oradan da köye giden belediye otobüsleri ile Barbaros Köyü’ne ulaşabilirsiniz. Bu otobüsler karşılıklı olarak günde beş sefer yapıyorlar.
Çok güzel ve detaylı anlatmışsınız .
Tşkler
Beğeniniz için teşekkürler,Şermin Hanım.
Turist rehberi misiniz bilmiyorum ama ben öyleyim ve içerik, dil, konu çeşitliliği ve detaylar Harika. Muazzam bir iş çıkarmışsınız. Bu bilgilere nasıl ulaştınız merak ettim. Emeğinize sağlık.
Merhaba, yaklaşık 12 yıldır eşimle birlikte geziyor, fotoğraf çekiyor ve yazıyoruz. Diğer popüler gezginlerden farklı olarak önceliğimiz belgesel ve fotoğraf üzerine. Bu yüzden wikipedia bilgilerinden ziyade orada yaşayan halk ile iletişime geçip onlardan öğrendiğimiz bilgileri paylaşmak bizim için daha önemli. Çok teşekkürler, selamlar.
Harika bir anlatım tesekurler
Biz teşekkür ederiz beğeniniz için.
Çok enterasan bir köy, bir o kadar da şirin. yani oyuklar köye cok farklılık gösteriyor.