Tonle Sap Gölü, Kamboçya

Tonle Sap Kamboçya’nın tam ortasında yer alan büyük bir tatlısu gölü. Hatta Güney Doğu Asya’daki en büyük göl. Yağışlı mevsimde Tonle Sap Gölünün kapladığı alan neredeyse altı, yedi katına çıkıyor ve etrafı sular altında bırakıyor. Bu bölge dünyanın en yoksul bölgeleri arasında yer alıyor.

Kamboçya hakkında

Kamboçya, Güneydoğu Asya’da, Hindiçin olarak bilinen yarımada üzerinde bulunan oldukça fakir bir ülke. Kmer halkının yaşadığı ülkede Kmer dili resmi dil olarak kullanılıyor; ama turistik bölgelerde İngilizce konuşarak her türlü işinizi görebiliyorsunuz. İnsani Gelişmişlik Endeksi bakımından 137. sırayla oldukça gerilerde bulunan ülkede yaklaşık 16 milyon insan yaşıyor. Kamboçya’nın başkenti güneyde bulunan Phnom Penh; fakat turistleri en çok çeken kent ise Siem Reap.

Kamboçya krallıkla yönetiliyor, parlamentosu da bulunduğundan parlamenter monarşi diyebiliriz. Ülkenin yakın tarihi inanılmaz katliamlara sahne olmuş, yeni yeni kendine gelen Kamboçya’da eğitim ve sağlık konusunda ciddi sorunlar yaşanıyor. Ülkenin en büyük gelir kaynakları tarım, tekstil ve turizm. Ülkede yaygın olan tek din ise Budizm.

Kamboçya için vize gerekli mi?

Kamboçya Türk vatandaşları için vize uyguluyor; ama bu gözünüzü korkutmasın, havalimanından kolayca vize alabiliyorsunuz. Bunun için yanınızda bir adet vesikalık fotoğrafınızın olması yeterli. Size verilen formu doldurduktan sonra fotoğrafınızla beraber 40 USD ücretini de verdiğinizde vizeniz 10 dakika içerisinde hazırlanıyor. Yeşil pasaportlular ise 2015 Mart ayından itibaren vizesiz giriş yapabiliyorlar.

Tonle Sap Gölü

Kuru mevsimlerde (Kasım-Mart arası) gölün kapladığı alan 2700 km² ye kadar düşerken, yağışlı mevsimde (Mayıs-Ekim) 16000 km² ye kadar çıkabiliyor. Gölün kapladığı alan Ekim ayında en büyük boyuta ulaşıyor. Çoğu yerde derinliği 1 m civarında olan gölün en derin yeri ise 10 m den fazla olmuyor, ortalama derinlik ise 5 m civarında.

Tonle Sap Nehri, Tonle Sap Gölünü Mekong Nehrine bağlıyor. Mekong Nehri tüm Hindiçin için büyük öneme sahip ve özetle buraya hayat veren en önemli kaynak. Yağışlı mevsimde Mekong Nehrinden gelen suyla dolan Tonle Sap Gölü, kuru mevsimde Mekong Nehrinin suları azaldığında yükselti farkından dolayı Tonle Sap Nehri’nin ters akmasına neden oluyor. Bu olay her sene yapılan şenliklerle Phnom Penh’de kutlanıyor. Üç gün süren ve yaklaşık 50 bin kişinin katıldığı tekne yarışları yapılıyor.

Kamboçya’ya bir şekilde geldiyseniz görmeniz gereken yerler listesinde yer alan Tonle Sap Gölünün etrafında yaklaşık 3 milyon kişi yaşıyor. Bunların yaklaşık yarısı da gölde yapılan balıkçılıkla geçimini sağlıyor. Aynı zamanda yiyecek temini de yine bu gölden ve etrafından sağlıyorlar.

Tonle Sap Gölüne nasıl gidilir?

Tonle Sap Gölü ve etrafını görebilmek için en iyi yol Siem Reap şehrine gelmek. Zaten Kamboçya’ya Angkor Wat ziyareti için geldiyseniz yine Siem Reap şehrinde kalmalısınız. Tonle Sap Gölüne gitmek için Siem Reap’ten teknelerin kalktığı yaklaşık 15 km mesafedeki Chong Khnies Limanına gitmelisiniz. Buradan tekne kiralayabilir veya buradan kalkan turlara katılabilirsiniz. Ödeyeceğiniz bedel yaklaşık 15-20 USD olacaktır. Turu önceden ayarlamak daha rahat, garantili; ama biraz daha pahalı olacaktır. Kaldığınız otelde bu tip turlar mutlaka satılıyordur, tekneye ulaşım dahil vereceğiniz ücret 40 USD civarında olacaktır.

Tonle Sap Gölünde görülecek yerler?

Bu turlarla Siem Reap Nehrinde yol alarak, sırıklar üzerinde kurulu evleri ve buradaki yaşamı görebilirsiniz. Karaya çıkmanın mümkün olduğu durumlarda mutlaka karaya çıkarak köyün içerisinde dolaşmanızı tavsiye ederim. Köy yaşamı bildiklerinizden çok farklı. Bizim ziyaret ettiğimiz Kampong Phluk Köyü böyle sırıklar üzerinde kurulmuş bir köy. Köyün içerisinde bir de pagoda ve tabii Budist rahipler bulunuyor. Sular yükseldiğinde bu suların 7 ile 8 metre üzerinde kurulu evler su seviyesi ile aynı seviyeye geliyorlarmış hatta sular sırıkları geçerek merdivenlere kadar geliyormuş. Evlerin aralarındaki kara parçası ortadan kalkıyor ve ulaşım tamamen kayıklarla su üzerinden sağlanıyor.

Köyü geçtikten sonra bir subasar ormanı var zamanınız varsa biraz içerisinde dolaşmanız güzel olacaktır. Ancak bu ormanda dolaşmak için teknenizi değiştirip daha küçük bir tekneye geçmeniz gerekecek. Devamında ise nehir Tonle Sap Gölüne birleşir ve orada da gün batımını izleyerek dönüş yoluna geçersiniz.

Bu bölgede başka bir kaç köy daha var, bir kısmı yine sırıklar üzerine kurulmuş iken, bir kısmı da suda yüzer şekilde inşaa edilmiş evler ve dükkanlardan oluşuyor. Tonle Sap’ta kullanılan tekneler rengarenk boyalı ve büyük kısmı kıçtan takmalı motorla çalışıyor. Özellikle bu motorların şaftının oldukça uzun olması dikkatinizi çekecektir. Bu tekneler balıkçılık için kullanılıyor ve bu bölge balıkçılık açısından oldukça verimli, iki yüzün üzerinde balık türü barındırıyor. Bunlara dev kedi balıkları da dahil. Sadece balıkçılık değil karides ve timsah çiftlikleri de geçimi sağlamanın diğer yolları.

Bu bölgede yaşayanların çoğunluğunu Vietnam’dan buraya gelen mülteciler oluşturuyor. Gidecek başka yerleri yok, pasaportları ve vatandaşlık hakları ve bulunmuyor. Elektriğin olmadığı bölgede okuma yazma oranı oldukça düşük. Hala bugün doğan ve bu köyde yaşamaya başlayan çocukların bir kısmı eğitim alıp okuma yazma öğrenemiyor. Köyde gönüllü çalışan bir öğretmene denk geldik. Okul olarak bir evin alt katına bir kaç sıra ve bir tahta koymuş çocuklara ingilizce öğretmeye çalışıyordu. Sağlık konusu da oldukça büyük bir problem. Kamboçya zaten en yoksul ülkeler listesinde üst sıralarda olduğundan buraya pek yardım edemiyor.

2015 yılında gittiğimiz Kamboçya fotoğraf gezisinin kısa özeti için: