Ohrid

Bu şehir için Makedonya’nın incisi demek yanlış olmaz herhalde. Suyun kenarında kurulmuş olan tüm yerleşim yerlerine adeta suyun güzelliği yansıyor. Ohrid te sudan gelen bütün güzelliği alıp fazlası ile yansıtan bir şehir. Burası ayrıca Türk ziyaretçilerin asla yabancılık çekmeyecekleri ve dil problemi yaşamacakları bir yer. Karşılaşacağınız 10 kişiden 4 veya 5 tanesi Türkçe konuşuyor. Acıktığınızda bir çok Türk lokantası veya kafetarya bulup bir şeyler yerken bir yandan sohbet edip kendinizi sıcacık bir ortamda hissedeceksiniz. Hani az önce Ohrid için inci dedim ya sanırım bu konuda bir tek ben öyle düşünmüyorum. Unesco 1980 yılında Ohrid Şehrini ve Ohrid Gölünü dünya mirası listesine almış. Makedonlar Ohrid Gölüne deniz tatiline geliyorlar. O kadar berrak ki metrelerce derinlikde bile dibi cam gibi gözüküyor. Yaz aylarında giderseniz mayonuzu almayı ihmal etmeyin. Makedonya bize vize uygulamadığı için yaz tatilinde mayomuzu alıp buraya gelmek çok da zor değil artık. Ucuz uçak bileti bulmak da kolay, geriye tek bir şey kalıyor o da kafaya gitmeyi koymak.

Ohrid Gölü Makedonya ile Arnavutluk sınırında kalıyor. Göl Avrupa’nın yedinci en derin ve eski göllerinden bir tanesi. Göle dökülen kaynak suları ve yer altı suları nedeniyle unik bir göl, ayrıca etrafında 200’den fazla endemik (Sadece bulunduğu bölgeye has ve orada yetişen bitkiler veya yaşayan canlılar için kullanılır) bitki türünü barındırıyor. Gölün oluşumu kesin olarak bilinmemekle birlikte beş milyon öncesine dayandığı düşünülmekte. Makedonlar buraya yüzmeye geliyorlar dedim ya hani, burası bizim Van Gölü gibi denizi andırıyor en derin yeri yaklaşık 288 metre.

Ohrid Gölü gibi Ohrid Şehri’de Makedonya’nın yedinci büyük şehri. Şehri gezmeye gölün hemen kenarında kurulmuş olan çarşıdan başlayabilirsiniz. Küçük bir çarşısı var, yaklaşık 30 dakika içinde (ki o da duraklayarak gideceğinizi düşünerek verdiğim bir zaman) bütün çarşıyı görebilirsiniz. Sonrasında kaleye doğru gitmek üzere ara sokaklara çıkmanızı öneriyorum. Yükseklere çıkdıkça Ohrid’e tepeden bakıp güzel manzaralar görüp fotoğraflayabilirsiniz. Tabi sokak aralarında, kapı önlerinde veya bahçelerde oturan yerel halka rastlayıp sohbet ederek yukarılara doğru çıkarken zamanın nasıl hızlı geçtiğini anlamayacaksınız. Neredeyse hemen herkesin oldukça sıcak kanlı olduğunu söylemem gerek. Boynumuzda kocaman fotoğraf makinalarını görünce bazen meraklı gözlerle “gazeteci misiniz?” diye başlayan sorularından sonra bir de baktık ki bazı evlerin bahçesinde kahve içip, birbirimizi hiç anlamasak ta gülüşüp duruyoruz.

Yukarılara doğru yürümeye devam ettiğinizde karşınıza antik tiyatro çıkacak, buradan aşağı doğru baktığınızda güzel bir deniz manzarası önde ise evlerin içinde sıkışıp kalmış bir antik tiyatro. Şehrin kale duvarları da antik tiyatro yakınlarında başlıyor ve her zaman olduğu gibi kale duvarları içinde kalan ibadet mekanları dikkatimizi çekiyor.

Şehrin surlar dışında kalan bölgelerinde de kiliseler inşa edilmiş. Bunlar içinde en çok aklımda kalan malesef eşim kaleye çıkmamakda direndiği için kaçırdığımız St. John the Theologian – Kaneo Kilisesi fotoğrafıdır. Tepeden aşağı bakıldığında kilisenin bir uçurumun tam kenarında inşa edilmiş olduğu görülüyor. Bu duruşu ile kilise iyi bir ışıkta güzel bir fotoğraf veriyor. Bu yazıyı okuyup gidenler belki benim yerime de o fotoğrafı çekip gelirler. Bugün Ohrid’de tamamını göremesek te eski tarihlerde burada 365 adet kilise olduğu söylenir. Yani her güne bir kilise yapılmış.

Göl kenarındaki eski Ohrid yerleşim bölgesinden geçip içlerinde en görkemlilerinden ve ünlülerinden biri olan St. Sophia Katedralini bugün ayakta görmeniz mümkün. Tabiki katedrale giderken göreceğiniz eski mahalledeki evler, sokaklar ve 2011 yılında ziyaret ettiğimizde hala sokaklarda olan kominist dönemden kalma Zastava marka küçük arabalarda oldukça ilgi çekici. Gezebildiğiniz kadar çok ara sokakları gezmenizi öneririm. Çünkü şehre ait bir çok şey bu sokaklarda saklı. Şehri dışardan görüp fotoğraflamak istiyorsanız öğleden önce tekne turu yapabilirsiniz. Zaten göl kenarında bir sürü tekne göreceksiniz. Sanırım kişi başı 5 TL’ye denk gelen bir paraya tekne ile yarım saatlik bir tur yapmak mümkün.

Tüm Makedonya’da olduğu Ohrid şehride oldukça ucuz. Yiyeceğiniz şeylere bağlı olarak Türk parası ile 3-4 TL’ye çok rahat karnınızı doyurursunuz. Alkol almayı seviyorsanız Skopsko isimli meşhur biraları gerçekden sudan daha ucuz. Ohrid’den başka yerlere geçmek isterseniz bir çok seçeneğiniz var. Ohrih’e sadece 15 km mesafede olan Struga’ya, taksi ile gidebilirsiniz, bunun için yaklaşık 5 Euro ödemeniz yeterli. Üstelik Türk taksici de bulabilirsiniz. Sturga’da, Ohrid Gölü kıyısında yer alan oldukça güzel bir yerleşim. Nehir boyunca uzayıp giden kafeteryalarda keyif yapabilirsiniz veya nehrin kenarından biraz içeri girip çarşısını gezdikden sonra ara sokaklarındaki eski binaların arasında gezip fotoğraf çekebilirsiniz. Burası rahatlıkla 2-3 saat geçirebileceğiniz bir yer. Ya da biraz daha açılıp Ohrid’den Üsküp’e gitmek isterseniz 3,5 saatlik bir yolculuk ve yaklaşık 9 Euro ödeyerek bunu da yapabilirsiniz. Fazla vaktiniz varsa Ohrid’e komşu göl olan Prespa Gölünü ve Galichia Ulusal Parkını da ziyaret edebilirsiniz.

Konaklama seçenekleri yine çok fazla ve ucuz. Tam Türkçe olarak yazarsam misafir evleri denilen yerlerde konaklamak mümkün. Bunlardan birisi Mimi Ohrid, kişi başı geceliği 10 Euro. Ulaşmak için mimiohrid2003@yahoo.com. Bir kaç seçenek daha verebilirim, 4 yıldızlı Matjan Apartmanları bağlantı: matjanappartments@mail.com, Joce Apartments burası da 4 yıldızlı apartman olarak geçiyor, şehrin merkezinde, ücretsiz internet bağlantısı var ve geceliği kişi başı 10 Euro, bağlantı: jcrvenkoski@hotmail.com. Sunny Lake Hostel’de kalmak isterseniz burada da kalabalık bir odanın kirası bir kaç kişi için 12 Euro yani kişi başına 2-3 Euro düşüyor veya özel oda isterseniz kişi başı 12 Euro’ya konaklayabilirsiniz. Bağlantı için: info@sunnylakehostel.com. Sanırım bu seçeneklerden bir tanesi beklentilerinizi karşılar. Yazışma yaparken onaylamadan önce mekana ait fotoğraf isterseniz gittiğinizde sürpriz yaşamamış olursunuz.