Hazar Gölü, Elazığ

Hazar Gölü, Elazığ ili, Sivrice ilçesi sınırları içerisinde yer alıyor, Sivrice ise Elazığ şehir merkezine sadece 30 km mesafede. Hazar Gölü tektonik bir göl. Hazarbaba ve Mastar Dağları arasında yer alan gölün uzunluğu 22 km. En geniş yeri 5-6 km, derinliği ise 200-250 m civarında. Gölün yüzölçümü ise 86 km². Turizm açısından oldukça büyük öneme sahip olan Hazar Gölünden elektrik üretimi için faydalanılmakta. Ayrıca yöre halkı gölden balık avlamak suretiyle de faydalanıyor.

Hazar Gölü etrafında bir çok yazlık ev ve kamuya ait dinlenme tesisleri ile tam bir yazlık mekan görüntüsünde. Yaz aylarında halka açık plajlarıyla dolup taşan gölün 10 plajı 1995 yılında Avrupa Çevre Eğitim Vakfı tarafından “Mavi Bayrak” kapsamına alınmış. Yaz sabahlarında buradan göle girmek oldukça keyifli olmalı. Suyun dingin olduğu vakitlerde hemen yanıbaşındaki Sivrice’nin tam yansıması gölün içine düşüyor, burada gölün içinde yüzerken aynı zamanda Sivrice’nin de içinde olmuş oluyorsunuz.

Bu güzel gölün etrafı bitki örtüsü bakımından zayıf olan Elazığ iline oranla ağaçlıklı sayılır. Sonbaharda bu ağaçlar görüntüleri ile bölgeye bir hüzün veriyorlar. Gölün hemen yanıbaşından tren yolu geçiyor. Arada bir geçen doğu ekspresleri, dökülmüş yaprakları ile göl kenarındaki ağaçlar, karşıda gözüken Sivrice ve sudaki yansıması, göldeki balıkçıların üzerinde pike yaparak uçan kuşlar. Hazar Gölünün genel görüntüsü biraz uzaktan böyle gözüküyor.

Gölün içindeki batık kent ortama ayrı bir güzellik katıyor. Batık Şehir arkeolojik sit alanı olarak ilan edilmiş. 11. yy’a ait kalıntıların yoğunlukta olduğu şehrin tarihi 4. yy’a kadar gitmekte. Batık kent hakkında bugün bir çok efsane anlatılıyor. Bunlardan biri şöyle; “Şirin Şehir” adında bir şehir varmış. Bir gün hamile bir kadın buradan geçerken su istemiş kimse su vermeyince sular altında kalın diye beddua etmiş. Doğrumudur bilinmez. Bugün suyun altından giden bir yürüyüş yolu bir kısmı suyun üzerinde kalan bu yıkıntılara bağlanmakta. Yöre halkı önceki yıllarda bu yıkıntının tamamen suyun altında olduğunu ancak son yıllarda sular çekildiği için su üstüne çıktığını söylüyor.

Gölün içinde küçük adacıklar var, gittiğimizde kış olmasına rağmen birkaç değişik kuş çeşidini bu adalar üzerinde gözlemledik. Bahar ve sonbaharda birçok kuşun uğrak alanı olduğu belli. Yaz aylarında bu bölgede iğne atsan yere düşmez bir kalabalık hakim oluyormuş. Bize rehberlik eden Oğuzhan arkadaşımızın söylediğine göre bir ağacın gölgesini 2-3 aile birlikte paylaşmak durumunda kalıyorlarmış. Bölgeden ayrılmadan önce demiryolunun kestiği bir tepeye doğru aracınızla veya yürüyerek biraz tırmanıp manzaraya yukarıdan bakmanızı öneririm. Bu tepe fotoğraf çekmek içinde ideal bir yer.