Etiyopya veya diğer adıyla Habeşistan bu dünyada olup, dünyanın takvim ve zaman olarak gerisinden gelen ilginç bir ülke. Kullandıkları Jülyen Takvimi nedeni ile tüm dünyaya göre 7 yıl geriden gelmekteler. Biz 2017 yılında gittiğimizde onlar 2010 yılında bulunuyorlardı.
Ülke sloganlarında yılın 13 ayı güneşli ülke diye geçiyor. Evet bu da Etiyopya’nın bir başka ilginç yanı takvimlerine göre yılda 12 değil 13 ay var. Ancak bu 13cü ay bizim Şubat ayı gibi artık günden dolayı 5 veya 6 günden oluşuyor. Yılbaşı kutlamaları Aralık ayında değil 11 Eylül’de yapılıyor.
Afrika’nın orta doğusunda yer alan Etiyopya’nın oldukça ilginç bir ülke olduğunu bu kısa giriş yazısında hissettiniz değil mi? Ülkede gördüklerinize inanamayacaksınız, ilk insan nasıl yaşıyorsa hala öyle yaşayamlar devam ediyor. Bazı kabilelerde yemek düzeni büyükten küçüğe gidiyor. Bir hayvan öldürülünce herkes başına toplanıp birlikte yiyor. Yemek için hiyerarşik olarak sıralanıyorlar. En büyük kişi hayvan etini bir kere ısırıp yanındaki kişiye uzatıyor, o da ısırıp bir yanındakine veriyor. Uzun bir sıra devam edip gidiyor. Sıranın en sonunda çocukları görüyorsunuz. Bazen onlara gelene kadar yemek bitmiş oluyor.
Bizim gördüğümüz kabileler Omo Vadisi’nde yer alıyorlar. Değişik etnik gruplardan oluşan yaklaşık 16 değişik kabilenin olduğundan bahsediliyor. Her bir kabilenin giyim tarzı, töreni, tanrı inanışı, dini ve dili farklı. Birbirleri ile dil olarak anlaşamıyorlar. Ülkenin resmi dili Amharik dili, ortak dili bilenler bazen aracı oluyor, bazen de işlerine yarayacak kadar birbirlerinin dillerini öğreniyorlar.
Bir araya geldikleri ortak pazarları var orada birbirleri ile mal alışverişinde bulunuyorlar. Dolayısı ile alışveriş yapacak kadar birbirlerinin dilinden anlıyorlar. Her kabilenin tanrısı ayrı dedim ya az önce. Yağmur için bir kabile duaya çıkıyor. İyi ürün almak için bir başka kabile duaya çıkıyor. Bazen de birbirleri ile silahlı çatışmaya giriyorlar. Kavganın en büyük nedeni su sorunu ve hayvanların otlarken bir başka kabilenin sınırlarına girmiş olmaları.
Silahı nereden buluyorlar derseniz bu da bir başka hikaye. Evlenecek kızlara kabilelerde başlık ödenmesi sistemi süregelen bir gelenek. Başlık olarak büyük baş hayvan ve bir tane kalaşnikof makineli tüfek veriliyor. Vadide sırtında bebek bağlı ve omuzunda makinalı ile gezen bir çok kadın göreceksiniz. Bu silahları Sudan’dan aldıklarını öğrendik. Mermiyi ise yasa dışı yollardan pazarlardan alıyorlarmış.
Etiyopya’da en önemli şeylerden birisi su. Ülkede 12 tanesi büyük olmak üzere neredeyse tane 100 akarsu kaynağı olmasına karşın evlerde çoğunlukla su yok. Addis Ababa gibi büyük şehirlerde evlerde musluk var; ancak çok fazla su kesintisi yaşanıyor. Öyle ki; kaldığımız otellerin bir tanesinde sıcak suyu saatle veriyorlardı. Elektrik ise çoğunlukla jeneratörle destekleniyor. Kabilelerde ne ev, ne musluk, ne de su var. Herkeste sadece bir sarı renkli bidon var.
Bidonlarla en yakın su kaynağına gidip su taşıyorlar. Sarı bidonlar çok önemli, bunu ülkeye girdiğiniz ilk gün anlıyorsunuz. Yolda hep karşınıza eşekler üzerine yüklenmiş bu sarı bidonlar çıkıyor. Bu bidonlar genellikle Malezya, Endonezya gibi ülkelerden ithal edilen 20 litrelik palm yağı bidonları.
Etiyopya’ya Nasıl Gidilir?
Etiyopya’ya uçmak için değişik seçenekler var. Bunlardan bir kaçını size fikir vermek için sıralıyorum. En çabuk, en kaliteli ama en pahalısı Türk Hava Yolları, çok daha uygun fiyatlı ve aynı zamanda kaliteli olanı Katar Havayolları, Fly Dubai ile biraz uzun sürüyor; ama hesaplı olanı Pegasus (Beyrut aktarmalı) ve Etiyopya Havayolları işbirliği ile uçmak.
Emirates, Mısır Havayolları ve Suudi Havayolları uçmak için kullanabileceğiniz diğer seçenekler arasında yer alıyor. Ülke içinde uçmak isterseniz ve ülkeye gelirken Etiyopya havayollarını kullanmadıysanız iç hat uçuşlarda sizden 250 USD vergi talebinde bulunuyorlar.
Etiyopya Vizesi Nasıl Alınır?
Etiyopya tüm (bordo ve yeşil) pasaportlara vize uyguluyor. İstanbul’da konsolosluk yok. Vize için Ankara’ya gitmeniz veya evraklarınızı posta ile göndermeniz gerekiyor. Vizeniz normal şartlarda bir sonraki gün hazır oluyor. Kargo ile size geri gönderiyorlar. Vize gözünüzü korkutmasın, evrak olarak çok uğraşmıyorsunuz.
Biz 2017 yılında turist vize tarifesi olarak tek giriş için 40 USD ödedik. Başvuru yaptığınız günden itibaren geçerli olmak üzere bir aylık vize veriyorlar. Bu nedenle gitmeden 2 veya 3 hafta önce başvuru yapmanız yerinde olur. Gideceğiniz tarihi kesinlikle dikkate almıyorlar. Etiyopya Konsolosluğu’na telefonla ulaşıp bilgi alabilirsiniz.
Vize için sizden otelden onaylanmış bir otel rezervasyonu (internetten yapılan rezervasyonları kabul etmiyorlar), uçak biletiniz, vize ücretini USD olarak ödediğinize dair banka dekontu, 4,5×6 cm cepheden çekilmiş, fonun beyaz olduğu vesikalık fotoğraf, neden vize istediğinizi belirten imzalı bir dilekçe, başvuru formu ve pasaportunuzun fotoğraflı sayfasının fotokopisi isteniyor.
Vize başvurusu mesai günlerinde sabah 9:00 ile 11:00 saatleri arasında kabul ediliyor. Kapıdan evrakları verip geri dönüyorsunuz. Sizin yerinize bir tanıdığınız da evrakları teslim edebiliyor. Şahsen gelmenizi talep etmiyorlar.
Etiyopya’ya Giderken Hangi Aşılar Olunmalı?
Ülkede hala görülen sarı humma ve sıtma hastalıkları var. Gitmeden önce mutlaka size en yakın Seyahat Sağlığı Merkezi’nden randevu alarak doktorun size önereceği aşıları olmanızda ve koruyucu ilaçları almanızda fayda var. Kendinizi korursanız seyahatiniz çok daha keyifli geçecektir.
Etiyopya’da Görülecek Yerler?
Biz fotoğraf amaçlı gittiğimiz için sadece Omo Vadisi’nde yer alan kabileleri gezdik. Ancak tarihi yerlerini görmek isterseniz Kuzeyde Lalibela bölgesinde yer alan kaya kiliselerde ilgi çeken yerlerden. Daha çok vaktiniz varsa pek az turistin ulaştığı otel yerine çadırlarda kalabileceğiniz Sudan sınırındaki kabileleri de ziyaret edebilirsiniz.
Ancak emin olun Omo Vadisini görüp gelmeniz bile sizi oldukça fazla etkileyecektir. Etiyopya’da kabileleri görüp gelmek demek zamanda geriye doğru yolculuk yapıp, ilk insanların nasıl yaşadığına şahit olmak demek. Sizi çok düşündürecek, çok sorgulayacağınız bir gezi olacak.
Etiyopya’da Nelere Dikkat Edilmeli?
Etiyopya’da Omo Vadisini ziyaret edecekseniz kalacağınız yerlerde çok konfor olmayacaktır. En iyi yerde bile kalsanız konfor beklemeyin. Odanız ormanın içinde yer alacağından bu odayı zaman zaman böcekler ve başka canlılar ile paylaşacaksınız. Kalacağınız odada yatağınızın cibinlik içinde olmasına dikkat edin. Bu sizi olası bir sivrisinek ısırığından koruyacaktır.
Odayı hayvanlarla paylaşmak sizi biraz ürkütmüş olabilir ama bunun eğlenceli yanları da var emin olun. Bir arkadaşımız sabah uyanıp kapayı açtığında bir babun ile göz göze gelmiş, bu andan çok keyif alarak sabah bize anlattı. Hayatınızda kaç kere kapınıza babun gelir düşünsenize. Ayrıca her sabah bir sürü güzel kuşun cıvıltısı ile uyanacaksınız. Yol boyunca giderken göreceğiniz kuşlar ve kelebekler güzellikleri ile başınızı döndürecek.
Gitmeden önce sinekler için vücudunuza süreceğiniz koruyucu solüsyonlar alabilirsiniz. Sivrisineki kaçırdığı söylenen lavanta yağı da çözümlerden biri olabilir. Hem de mis gibi kokarsınız gezi boyunca. Ayrıca eczaneden bileğinize fesleğen kokulu sinek kovucu bileklik alabilirsiniz. Banyo yaparken bu bilekliği çıkarmayı ihmal etmeyin ki dayanma süresi uzun olsun.
Kaldınız odadaki böcekleri eve taşımak istemezsiniz değil mi. O halde mutlaka valizinizin ağzını kapalı tutmaya gayret edin. Gelmeden önce valizini bir kere daha kontrol edin ki hayvanları memleketlerinden ayırmamış olun.
Etiyopya’da ne yenir?
Yemek konusunda dikkat edeceğiniz husus et ürünlerini saklama koşullarından dolayı çok tercih etmemeniz olacaktır. Pişmemiş sebzeleri yemezseniz, özellikle iyi yıkanması gereken yeşillikleri tüketmezseniz sarılık riskinden korunmuş olursunuz. Genellikle tercih edeceğiniz yiyecekler pişmiş sebze, çorba ve makarna olabilir. Meyve yemek isterseniz kendinizin alıp kestiği meyveler veya her yerde bolca bulacağınız lezzetli muzlar tercih edilebilir.
Etiyopya’da geleneksel yemek üç dört kişinin birlikte yediği büyük bir tepsi içinde servis ediliyor. Çatal, kaşık yok. Öncelikle ellerinizi yıkamanız için getirilen ibrikten su dökerek ellerinizi yıkıyor ve kuruluyorsunuz. Sonrasında elinize bir parça İnjera adında oldukça ekşi yöresel ekmeği alıyorsunuz ve gelen tepsi de bulunan on, on iki değişik yiyecekten birini gözünüze kestirip eliniz ve ekmek yardımıyla onu alıp yiyorsunuz.
Etiyopya’da ulaşım
Etiyopya’da özellikle de kabilelere gidecekseniz yol bulmanız çok zor. Zaten pek yol da yok. Çoğu yol asfalt değil ve oldukça bozuk. Normal bir araba ile seyahat etmek imkansız. Biz Toyota Land Cruiser ile seyahat ettik. Yolumuzu bulmamız için yanımızda her daim rehberimiz vardı. Başka alternatifiniz yok maalesef.
Asfalt olan yollar genellikle sürüler tarafından işgal edilmiş oluyor. Asfalt topraktan daha sıcak olduğundan sürüler asfaltta yürümeyi tercih ediyorlar ve her üç dört dakikada bir yavaşlamanız veya durmanız gerekiyor. Bu yüzden uzaklığa bakarak yolunuzun ne kadar zaman alacağına karar vermeniz çok zor.
Addis Ababa dışına çıkınca, şehirler arası yollarda o kadar az araç var ki, bunlar da genellikle turistlere hizmet eden arazi araçları. Buna rağmen biz seyahatimizde iki adet trafik kazası gördük. Bunlara sebeb olan ise aynı yolu kullanan büyük ve küçük baş hayvan sürüleri.
Kaçırdığıma hayıflandığım mükemmel bir gezi Zehra ‘cım.
Semiha 2018 yılında ikincisini yapacağız.
çok açıklayıcı yazı
ve de güzel bir ilke gibi geldi bana
Evet oldukça değişik bir ülke, Afrika’nın bir çok yerine göre daha yeşil olduğunu söyleyebiliriz.
Seyahat izlenimlerinizi merakla okudum,dünyada neçok farklı yaşamlar ve yerler var….Gez gez bitmez .Bu yolculuk beni sarsardı bunu anladım…İyiki gittiniz ve sayenizde bilgilendim çok teşekkürler AZGEZMİŞ….
Nilgün Hanım birlikte gittiğimiz bütün arkadaşlar ve biz şaşkınlık içinde geri döndük. Hepimizi çok etkiledi.
Şimdi okurken çok keyifli ama ben korkardım neden derseniz bir an düşündüm,ilkel kabileler ve bu kabilelerden yamyam olan kabileler varmı,ne malum o rehberlerin arada turistleri o kabilelere götürüp yem etmediği?belki avrupalılara yapamazlar ama genede cesaret hatta üstü diyebilirim
Nil Hanım,
çok film seyrettiniz sanırım bu konuda. İnsan eti yiyen kabileler değiller. Hangi çağda yaşıyoruz ki rehberler insanları yem etsin, böyle bir şeyin olması mümkün değil. Kabilelere bir çok turist gelip ziyaret ediyor. Turiste alışkınlar zaten.