Angkor Wat Kamboçya’nın Siem Reap şehrinde yer alan, büyük bir tapınak. Günümüzde Kamboçya için önemi çok büyük, o kadar büyük ki Kamboçya’nın bugün kullanılan bayrağında Angkor Wat resmedilmiş. Aslında burada çok fazla tapınak var, bu tapınakların bulunduğu bölge Angkor olarak adlandırılıyor. Angkor Wat ise bu tapınakların en büyüğü ve tabi ki en ünlüsü.
Kamboçya hakkında genel bilgi
Kamboçya, Güneydoğu Asya’da, Hindiçin olarak bilinen yarımada üzerinde bulunan oldukça fakir bir ülke. Kmer halkının yaşadığı ülkede Kmer dili resmi dil olarak kullanılıyor; ama turistik bölgelerde İngilizce konuşarak her türlü işinizi görebiliyorsunuz. İnsani Gelişmişlik Endeksi bakımından 137. sırayla oldukça gerilerde bulunan ülkede yaklaşık 16 milyon insan yaşıyor. Kamboçya’nın başkenti güneyde bulunan Phnom Penh; fakat en çok turistleri çeken kent Siem Reap.
Kamboçya krallıkla yönetiliyor, parlamentosu da bulunduğundan parlamenter monarşi diyebiliriz. Ülkenin yakın tarihi inanılmaz katliamlara sahne olmuş, yeni yeni kendine gelen Kamboçya’da eğitim ve sağlık konusunda ciddi sorunlar yaşanıyor. Ülkenin en büyük gelir kaynakları tarım, tekstil ve turizm. Turizm gelirinin yarısından fazlasını ise Angkor Wat sağlıyor diyebiliriz.
Ülkede yaygın olan tek din Budizm, çok az da olsa Hindu, Hristiyan ve Müslüman’a rastlayabilirsiniz. Buradaki Budizm Teravada Budizmi ve de Hinduizm ile oldukça kaynaşmış halde yaşanıyor. Zaten göreceğiniz tapınakların büyük çoğunluğu Hindu Tanrıları için inşaa edilmiş. 12. yüzyılda Hinduizm yerini Senkretik Budizme bırakınca bu tapınaklar Budist Rahipler tarafından kullanılmaya başlanmış.
Kamboçya için vize gerekli mi?
Kamboçya maalesef Türk vatandaşları için vize uyguluyor; ama bu gözünüzü korkutmasın, havalimanından kolayca vize alabiliyorsunuz. Bunun için yanınızda bir adet vesikalık fotoğrafınızın olması yeterli. Size verilen formu doldurduktan sonra fotoğrafınızla beraber 40 USD ücretini de verdiğinizde vizeniz 10 dakika içerisinde hazırlanıyor. Yeşil pasaportlular ise 2015 Mart ayından itibaren vizesiz giriş yapabiliyorlar.
Kamboçya, Angkor Wat’a nasıl gidilir?
Eğer civardaki ülkelerden birinden gelecekseniz örneğin Vietnam, Laos, Tayland vb. Sem Reap şehrine aktarmasız uçak bileti bulabilirsiniz. Fakat çok fazla vaktiniz yoksa; sadece Angkor Wat ve civarını ziyaret etmek için gidecekseniz Siem Reap şehrine Türkiye’den aktarmasız uçma şansınız yok. Bilet fiyatları da oldukça pahalı. Bu yüzden bana göre en iyisi seyahat sürenizi uzun tutmanız ve gitmişken bir kaç ülkeyi birden görmeniz.
Siem Reap havalimanına iniş yaptıktan sonra 5-10 USD ödeyerek bir taksi veya tuk tuk ile şehir merkezindeki otelinize ulaşabilirsiniz. Sonrasında tapınaklara ulaşım için de yine tuk tuk veya taksi kiralayabilirsiniz. Tüm gün kiralayabileceğiniz tuk tuk, yapacağınız pazarlığa göre 15 USD civarında olabilir.
Kamboçya, Angkor Wat’a gitmek için hangi mevsim uygun?
Kamboçya, Angkor Wat ziyareti için en uygun zamanlar Kasım ve Şubat ayları arası. Bu aylar arasında hava genelikle güneşli ve parçalı bulutlu oluyor. Bazen yağmur yağsa da kısa süreli olduğundan seyahatinize engel teşkil etmiyor. Hava sıcaklığı 30-38 °C aralığında oluyor ve tropik bir iklim olduğundan bir hayli nemli. Yine de diğer aylara göre daha az nemli ve daha az yağışlı olduğundan Kasım ve Şubat ayları arası tercih edilmeli. Diğer aylar sıcaklık 39-40 °C kadar çıkabiliyor ve çok daha fazla yağmurlu oluyor. Bu durumda seyahatinizden keyif almayabilirsiniz.
Angkor Wat giriş ücreti ne kadar?
Kamboçya’da, Siem Reap şehrinde Angkor tapınak kompleksinde 70 civarında tapınak var. Bunların en büyüğü ve en ünlüsü Angkor Wat. Angkor tapınak kompleksi için bilet almanız gerekiyor. Bir günlük veya 3 günlük bilet satın alabilirsiniz. Eğer özel olarak burayı görmeye geldiyseniz ve birkaç gün geçirecekseniz – ki tavsiyemiz bu yönde olacak – 3 günlük bilet satın alın.
Sabah’ın en erken saatlerinden itibaren bilet satışında kuyruk oluyor. Biletinizi bir gün önceden almanız çok daha akıllıca olacaktır. Bir günlük bilet 20 USD, 3 günlük olan ise 40 USD ve haftalık olan ise 60 USD fiyatla satılıyor. 3 günlük bilet bir hafta içerisinde 3 gün girebilmeniz için; ama herhangi bir yerde bunun kaydının tutulduğunu görmedik. Bileti alırken bir ufak bir webcam yardımıyla fotoğrafınızı çekip biletin üzerine basıyorlar ve ziyaretiniz boyunca biletiniz boynunuzda asılı oluyor ve ara sıra görevlilerden biri bileti kontrol ediyor.
Kamboçya, Siem Reap, Angkor’da nereler görülmeli?
Zamanınız ölçüsünde önem ve etkileyicilik sırasına göre şu şekilde olabilir; Angkor Wat, Ta Prohm, Angkor Thom, Bayon, Phimeanakas, Terrace of Elephants, Pre Rup şeklinde. Zaten bunların bir kısmı Angkor Thom’a giderken girişin sağında ve solunda yer alıyor. Zamanınız yeterse onlara da uğrayın derim. Gerçek anlamda ayrıntılara dikkat ederek gezerseniz vaktiniz ne kadar olursa olsun size yetmeyecektir.
Özellikle dev ağaçların tapınakları yerle bir ettiği Ta Prohm tapınağı gördüğünüz hiçbir yere benzemiyor. Lara Croft:Tomb Raider filminde de kullanılan ve bu sayede meşhur olan tapınak en gizemli ve farklı olanı diyebilirim.
Kamboçya, Siem Reap, Angkor’da fotoğraf çekmek
Kim ne derse desin buralarda gün batımı fotoğrafı çekebileceğiniz iyi bir yer yok. Sadece gün batımına yakın saatlerde güneş ışıkları yatay olduğundan tüm tapınaklar daha sıcak renkler veriyor ve daha güzel görünüyor. Ama gün doğumu için durum farklı. Özellikle gün doğumunu çekmek için sabahın erken saatlerinde Angkor Wat’ta olmanız gerekir.
Mevsimine göre gün doğumundan 1 saat kadar önce yerinizi alırsanız muhteşem fotoğraflar çekebilirsiniz. Angkor Wat’ın etrafı tamamen suyla çevrili ve erken saatlerde suda kıpırdanma daha az oluyor. Gün doğumunu yansımayla birlikte çekebileceğiniz iki nokta bulunuyor. Bunlardan birisi ve nispeten daha az kalabalık olanı Angkor Wat girişinde hemen sağ tarafta, yukarıdaki haritada soldaki nokta. İkincisi ise daha güzel fotoğraf veren biraz daha iç kısımda kalıyor; ama burası için çok daha erken gelmeniz gerekecek. Yoksa aşağıdaki fotoğrafta en arkalarda kalabilirsiniz, yukarıdaki haritada sağdaki nokta.
Başka bir alternatif ise balona binerek yukarıdan fotoğraflamak. Balona binmek için en az iki gün öncesinden rezervasyon yapmanız gerekir. Balon sadece yükselip alçalan bir yapıya sahip, sizi dolaştırmıyor. Her gün, gün doğumunda ve gün batımında olmak üzere iki kere havalanıyor. Balona binmeden onbeş yirmi dakika önce orada olmanız gerekebilir. Hava koşullarına göre havalanmayı iptal edebiliyorlar. Fotoğraf açısından çok cezbedici olmasa da yine de farklı görüntüler yakalamak isteyenler için denenebilir. Yanınıza mutlaka en az 200 mm lik teleobjektifinizi almalısınız. Toplamda 20 dk kadar süren havada asılı kalma deneyiminizin bedeli ise 20 USD olarak fiyatlandırılıyor.
Kamboçya’da insanların fotoğrafını çekmek çok kolay, bir çok ülkeden daha rahat davranıyorlar. Özellikle Budist rahipler ve çocukların fotoğrafını çekebilirsiniz, kimse neden fotoğrafımı çektin, nerede kullanacaksın demiyor. Eğer hava parçalı bulutlu ise öğlen fotoğraf çekebilirsiniz; ama çok nemli ve sıcak oluyor, kendinize dikkat edin ve suyunuzu yanınızdan eksik etmeyin. Havada bir tane bile bulut yoksa en iyi iş otelinize gidip dinlenmek ya da eksik şarjlarınızı doldurmak olacaktır.
Kamboçya’da ne yenir, ne içilir?
Bu coğrafyada bizim en büyük sıkıntımız yemek konusunda oldu. Yemekler pek ağız tadımıza uygun değildi. Sonuçta bu zevk meselesi bazılarının hoşuna gidebilir. Yerel halk sabahları genellikle noddle tüketiyor. Bizdeki erişteye çok benziyor. Peynir bulmanız neredeyse imkansız, biz bunu bildiğimizden peynirimizi yanımıza almıştık. Yumurta ve tropik meyvelerle birlikte bir sabah kahvaltısı yapabilirsiniz. Daha önce tatmadıysanız dragon meyvesini ve jack meyvesini mutlaka tadın, benim favorim bu ikili oldu. Elbette ananas, muz ve mango da her zaman bulabilirsiniz.
Kamboçya ve diğer Uzak Doğu Asya ülkelerinin temel besini pirinç. Pirinci bizdeki gibi pilav şeklinde değil, lapa şeklinde pişirip ekmek niyetiyle kullanıyorlar. Et yemekleri, özellikle de domuz yaygın olarak tüketiliyor. Tavuk ve balık ta rahatlıkla bulabiliyorsunuz. Halk genellikle dışarıda seyyar satıcılardan yemek yiyor. Şartların çok hijyen olmadığını görüyorsunuz.
Yöresel pazarlarda her türlü yiyecek pişirilmiş şekilde satılıyor. Sebze olarak tüketilen en yaygın yemek ise pirinç yufkası sarması. Pirinç yufkasının içerisine pişmemiş sebzeler koyularak sarılıyor, yemesi zor, tadı yok gibi bir şey. Bir de bunun pişirilmiş hali var nispeten daha yenebilir kıvamda. Malzeme bol; ama pişirme ve sunum kültürlerini biz beğenmedik. Arap coğrafyasının aksine sos ve baharatlar genellikle tatlımsı bir yapıya sahip. İçecek olarak yerel biraları Angkor ve Tiger denenebilir. Ek olarak bu bölgelerde kahve de oldukça lezzetli oluyor ve genellikle çay yerine tüketiliyor, mutlaka deneyin.
Kamboçya, Siem Reap’te nerede kalınır?
Kamboçya’ya Angkor için geliyorsanız konaklamanız gereken yer elbette Siem Reap kenti olacak. Angkor Wat en çok turist çeken yer ve Kamboçyalılar için büyük bir gelir kaynağı olduğundan Siem Reap her geçen gün daha da gelişen bir şehir konumunda. Turistler için kalacak yer bulma sorunu hiç yok. İyi bir otelde bir gecelik, akşam yemeği dahil 70-100 USD arasında konaklayabilirsiniz. Eğer beklentilerinizi daha da aşağıya çekerseniz çok daha uygun fiyatlı mesela 10 USD’ye bile konaklama bulabilirsiniz..
Kamboçya ile ilgili en iyi filmler
Kamboçya muhteşem coğrafyasıyla, mistik tapınaklarıyla ve tabi yakın zamanda yaşadığı acılarla filmlere de konu olmuş. Kamboçya ile ilgili yapılmış en iyi filmleri ise şu şekilde sıralamamız mümkün: Lord Jim (1965), The Killing Fields (1984), Swimming to Cambodia (1987), Lara Croft: Tomb Raider (2001), City of Ghosts (2002), Two Brothers (2004), Same Same But Different (2009).
2015 yılında gittiğimiz Kamboçya fotoğraf gezisinin kısa özeti için:
Şimdiye kadar bir çok seyyahin yapmış olduğu gezi anılarından farklı bir uslupta kaleme alınmış.okurken sanki karşılıklı konuşuyoruz da bana anılarını anlatıyor hissini uyandırdı.Çok begendim.elinize saglık.Bir gezi ancak bu kadar basit ve dogru anlatılır..Diğer gezilerinizi de merakla bekliyorum..
Çok teşekkürler, selamlar.
Verdiğiniz bilgiler çok işime yaradı ve şu an Pnom penh deyim. Sizin biligilerin ışığında gezime devam ediyorum tşk ederim.
Mehmet Bey,
işte bu en mutlu olduğumuz anlardan biri. Birinin seyahatini kolaylaştırdıysak bundan keyif alıyoruz. İyi bir seyahat olmasını dileriz.
selamlar arkadaşlar yazınızı okudum. bende uzak doğuyu genelde tek başıma geziyorum. ilk defa arkadaşımla geçen yaz çin gezisine çıktık. bu sene aklımda gitmediğim filipinler vietnam ve kamboçya var. yazınızda bu konudaki fikrimi netleştirdi. teşekkürler.
Bilal Bey selamlar, bu kadar gelmişken ve zamanınız da varsa Laos’a da geçmeyi deneyebilirsiniz.
Agustos ayinda 2 hafta Siem Reap ve baskent Phnom Penh’deydim.Yukarfa yazdiginiz her cumleye katiliyorum.Gezilmesi gorulmesi gereken yerler.Siem reap’de otelde 2 kisi kahvalti dahil 13 dolara kaldik.Angkor Wat icin gunluk tuk tuku pazarlikla 10 dolara kiraladik.Aksam Night Market civari sokak yemeklerinden yedik.Angkor Wat muhtesemdi.Kendine guvenenler Siem Reap’den 6 km uzakliktaki Angkor icin gunlugu 1 dolara bisiklet de kiralayabilir.
Tek eklemek istedigim Siem Reap’den otobusle 6 saat uzakliktaki baskent Phnom Penh’e de mutlaka gidin.Otobus 12 dolar.Orada ozellikle Killing Field (Pol Pot donemi katliamlar)gorulmeli.Giris 3 dolar.Merkezden 15 km uzakta.Sehirdeki gorulecek 4 yer icin 13 dolara tuktuk bulabilirsiniz.Kralin sarayi 6 dolar ama degmez.Sehir muzesi gidilebilir.Donus ise aktarmali Bangkok vip otobus+panelvan (sinirda degisim) mevcut.Iyi geziler…
Katkınız için teşekkürler, selamlar..
Ellerine sağlık. Gayet açıklayıcı olmuş.
Şirzat çok teşekkürler.